Giriş
(11)

Yabancı dizi mi tercih ediyorsunuz film mi?

The Student
Bir arkadaşım televizyonun sanat sayılamayacağı için filmleri tercih ettiğini söylüyor. Televizyon a aptal kutusu gözüyle bakıyor ve tv onu asla eğlenirdi remiyormuş. Hiç-bir film ise zaman kaybı değil ona göre. Film izlemek insanin daha az vaktini kaybediyormuş. Diziyse yarın modası geçecek olan 1
Bir arkadaşım televizyonun sanat sayılamayacağı için filmleri tercih ettiğini söylüyor. Televizyon a aptal kutusu gözüyle bakıyor ve tv onu asla eğlenirdi remiyormuş. Hiç-bir film ise zaman kaybı değil ona göre. Film izlemek insanin daha az vaktini kaybediyormuş. Diziyse yarın modası geçecek olan 1 tüketim kültürü... Siz ne diyorsunuz bu konuya?
0
The Student
(08.06.20)
ikisinden de güzel olanları izlerim. insanların böyle bir konuda bile fanatik görüşü olması saçmalık.
0
king lizard
(08.06.20)
film önceliğim. elbette güzel dizileride izliyorum. o kadar yüksek bütçeli diziler var ki bunlara sanat demezsek ayıp olur.

benim film tercih etme sebebim ise diziler çok yavaş akıyor. ve genelde finalde olayı toparlayammıyorlar. filmler ise 2 saat içerisinde giriş gelişme ve sonucu çok güzel verebiliyor.
0
belkider
(08.06.20)
Dizileri tamamen keyifli vakit geçirmek için, filmleri bazen keyifli vakit geçirmek için bazen de sanatsal açıdan bir bakışa sahip olmak, sanatsal açıdan tatmin olmak için izlerim.

Arkadaşına Bergman izleyince "eğlenmiş" mi hissediyor diye sorarsın. Yoksa sanat diye izlediği filmler avengers mı? Ben avengers izleyince de eğlenmiş hissediyorum, killing eve izleyince de.

Arkadaşın aklıma şunu getirdi nedense.
youtu.be
0
Bruce
(08.06.20)
Oz 1997de başlayan bir dizi. Şuan ikinci kere izliyorum birçok insan gibi. Birçok filmden de başarılıdır mesela farklı farklı konularda.

Ben ikisini de izlerim bir önceliğim yok duruma göre değişir.
0
turkce konusan uzayli
(08.06.20)
TV'nin öncelikli amacı eğlendirmek, vakit geçirtmek zaten. Saçma bir argüman olmuş. Sanat değeri olmadığı için bana bir şey kazandırmıyor, kazandırmadığı için keyif almıyorum izlerken dese daha mantıklı olur.

belkider'e katılıyorum. Ayrıca izlediğimiz her film sanat eseri olmaz. Çoğu filmin de böyle bir iddiası yoktur zaten. İnternete, televizyona, sinemaya ulaşabilen her insanın senede bir iki kere de olsa film izlediğini düşünürsek sanat filmlerini içeren bağımsız sinemayı takip eden, izleyen insan sayısı çok çok az zaten.

Benim tercihim tamamen keyfime göre değişiyor. Gerçekten keyif alarak çok fazla çöp dizi izledim. İzlememdeki öncelikli amacım da buydu zaten, bir dizide yapılanlara güleyim bir de dizinin bir dizi olarak ne kadar saçma, amatör, beceriksizce yapıldığına güleyim diye. Çok çok iyi, izlemeden ölmeyin denilecek çoğu diziyi izlemedim açıkçası çok ağır aktığı için.

Sinemada da tercihim çok değişken. Karantinada vaktim olduğu için farklı dünya sinemalarına göz atma şansım oldu. ABD menşeli bağımsız filmleri de izledim. Hollywood'un boş filmlerini de keyif alarak izledim.
0
black holes in the sky
(08.06.20)
"dözöysö yörön mödösö" - arkadaşına söyle tv programlarının ve sinemanın tarihi netflix'le başlamadı.

25 30 yıl giden pembe diziler, simpsons, friends...

TV yayıncılığının geleceği tartışılır belki - ona da "ölecek" demek saçma, internet çıktığında da basılı yayın ölecekti?

"zaman kaybı film yok" başlı başına saçmalık zaten. lütfen kendisine recep ivedik serisini sanatsal olarak değerlendirmesini istediğimizi ilet. "şu nedenle zaman kaybı denemez, dizilerde bu yok mesela" şeklinde bir ifade bekliyorum kendisinden.

troll'lüyor musun harbi bi daha okudum bi daha sinirlendim.
0
celeron 300a
(08.06.20)
Bu yoruma göre recep ivedik sanatken sopranos aptal kutusu.

Bu örnek ile bile arkadasinin fikrinin mantikli olmadigi belli.
0
logisticsmanager
(08.06.20)
İkisini de tercih ediyorum çünkü ikisi de farklı şeyler. Çöp filmler olduğu gibi sinema ile anlatılamayacak kadar iyi diziler de mevcut. Bazı hikayeler sinema ile değil dizi ile daha iyi ele alınır.
0
cemallamec
(08.06.20)
Böyle leş entel tipler bitmedi mi hala ya? Ergen ergen tespitler, irite oluyorum. Ha dur dur şey, çok "cringy".

İşleri türe göre değil, içeriğe göre ayırmak gerekir. Yoksa yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi Recep İvedik bir sanat eseri, Mad Man bir tüketim malzemesi, Şeyma Subaşı yazdığı kitap sayesinde bir edebiyatçı haline gelir. Böyle genellemeleri de ancak senin arkadaşın gibi gerzekler yapar. O gerzeklerin de gördükleri en "sanat" sayılabilecek film ondan bundan duyup izledikleri, sonrasında da "Haluk Bilginer'in tiradı abi yeaa" diye gek gek gerindikleri Masumiyet falandır.

Geçiniz.
0
buff
(08.06.20)
"bir arkadaş"ına simpsons'ın 31. sezonunun yayınlandığını ve selam söylediğimi söyle. o anlar.

şu hayatta simpsonlar kadar bile tecrübesi olmayanlar sinema eleştirmeni falan kesiliyorlar başımıza ben de ona çok üzülüyorum. yemişim sanatını ben eğlence kısmındayım. sanat filmlerinden de nefret ederim.

iktidara geldiğimde marvel evreni dışında film bırakmayacağım. dönüp dönüp onları izleyecek millet.
0
ozdek
(08.06.20)
Ah be TV, ne yazık ki bir pizza değilsin.
0
lüzumsuz adam
(08.06.20)
(10)

Dışarıda yemek yiyor musunuz?

komando kani var bende
Dışarıda lokantalardan yemek yiyor musunuz? Teşekkürler.
Dışarıda lokantalardan yemek yiyor musunuz?

Teşekkürler.
0
komando kani var bende
(05.06.20)
hayır. birkaç ay daha kafeye restorana oturmayı düşünmüyorum.
0
sir gawain
(05.06.20)
Yiyorum.
0
himmet dayi
(05.06.20)
eve soyleyebilirim ama disarda yemem bir iki ay daha en az.
0
fakyoras
(05.06.20)
yok ben dışarda oturup yemek yemeye hazır değilim açıkçası. şu her yerin serbestleşmesi nasıl sonuçlanacak onu görmeden de gitmem herhalde.
0
sanguine mcqaer
(05.06.20)
eve siparişte bile yemeğin geldiği kutu yanıyormuş gibi davranıyoruz. bu sene bi yere gidip oturup oranın tabagını canagını kullanmak zor gelir biraz.
0
samurai kajoshin
(05.06.20)
1 ay daha bekleyeceğim. Sonra temizliğinden hiç şüphemin olmadığı bir mekanda yiyebilirim.
0
black holes in the sky
(05.06.20)
dışarda çay bile içmiyorum ama eve söylüyorum.
0
a darkness coming
(05.06.20)
Evet.
0
kuehles blondes
(05.06.20)
Eve siparis veriyoruz
0
all girls dream
(05.06.20)
Meyilleniyorum ama hayır.
0
msb
(05.06.20)
(7)

orhan pamuk - murakami başlangıç önerisi

stationary traveller
bu iki yazarın daha önce hiçbir kitabını okumadım. ikisinden de birer kitap seçip okumak istiyorum. başlangıç için ne önerirsiniz?
bu iki yazarın daha önce hiçbir kitabını okumadım. ikisinden de birer kitap seçip okumak istiyorum. başlangıç için ne önerirsiniz?
0
stationary traveller
(04.06.20)
cevdet bey ve oğulları kolay ve güzel bir kitaptı.
0
arkadakiadam
(04.06.20)
Masumiyet Müzesi olabilir.
0
black holes in the sky
(04.06.20)
kafamda bir tuhaflık
bir kaç günde bitirirsin.
0
scudman1
(04.06.20)
muarakami için haşlanmış harikalar diyarı ya da zemberekkuşunun güncesi. ben ilk yaban koyununun izinde ile başlamıştım gerçi. o da fena değil.

en popüler kitabı imkansızın şarkısı ama onunla başlamanı önermem çünkü kendi tarzının çok dışında. adam düşsel gerçeklik yazarı, imkansızın şarkısı ise dümdüz bir aşk romanı.
0
sir gawain
(04.06.20)
başlangıç için orhan pamuk'tan sessiz evi okursanız rahat bir okuma olur.
0
iddaaci
(04.06.20)
op icin sessiz ev ya da beyaz kale oneririm. cevdet bey ve ogullari agir ilerler.
0
ehti
(04.06.20)
Cevdet bey ve ogullari biraz daha kafa yormak ister. Ben kar diyorum. Daha kolay kullanilan imgeler de anlasilir.

Sahilde Kafka
0
hindistan cevizi
(04.06.20)
(9)

1000 liranın altında telefon

minik pattis
Babam için 1000 liranın altında basit bir dokunmatik telefon arıyorum ama Vestel'in en ucuzu bile 1200 neredeyse. Siz bir şeyler önerebilir misiniz? Dokunmatik, Whatsapp yüklenebilecek, haberler için internete girebilecek, fazla özelliği olmayan basit bir telefon arıyorum. 2. el tercih etmiyoruz.
Babam için 1000 liranın altında basit bir dokunmatik telefon arıyorum ama Vestel'in en ucuzu bile 1200 neredeyse. Siz bir şeyler önerebilir misiniz? Dokunmatik, Whatsapp yüklenebilecek, haberler için internete girebilecek, fazla özelliği olmayan basit bir telefon arıyorum.

2. el tercih etmiyoruz.
0
minik pattis
(03.06.20)
Şu an baktım mart ayında 1300 liraya aldığım telefon bile 2000 liraya satılıyor. 1000 lira altına bulmanız imkansız gibi bir şey, bulsanız bile basit kullanım için bile tatmin etmeyebilir.
0
black holes in the sky
(03.06.20)
a101 bim sok marketler getiriyor bazen. hatta gecen haftalarda vardi. 1gb ramli oluyor. yakinlarda varsa bi sorun bazen kaliyor ellerinde. xiaomi falan almaya calisin, vesteller hem sorunlu hem cabuk pert oluyor.
0
icim urperiyor
(03.06.20)
en yakın şunlar var:

www.n11.com

www.n11.com
0
mr.goodcat
(03.06.20)
facebook grupları diyip gidiyorum
0
pislick0
(03.06.20)
Kesinlikle Vestel almayın. İnanın paranızı çöpe atmış olursunuz. Ablama aldığımda sesi bike çıkmıyordu telefonun.
0
cemallamec
(03.06.20)
a101,bim+ bir de migroslarda felan 1000 tl nin altina gayet istedigin gibi telefonlar oluyor
0
alttaraf
(03.06.20)
Nokia modellerinden ucuz olanlar vardı sanki, bir bakın isterseniz
0
encokbenisevinnolur
(03.06.20)
pedere geçen sene aşağıdaki telefondan almıştım, sıkıntısız kullanıyor. ekran büyük, 2gb ram var, o yaştaki birine yetiyor. tek sıkıntısı tr'de buna uygun kılıf bulunamaması (aliexpress'ten söylemiştim ben). ben aldığımda fiyatı 700 civarındaydı ama şimdi 1000 civarı olmuş. yine de tavsiye ederim.

www.n11.com
0
shadowfollower
(04.06.20)
Redmi 6A ile P8 Lite var bu seviyede,

Redmi 6A, MediaMarkt'ta mevcut.
www.mediamarkt.com.tr
0
leo1905
(04.06.20)
(7)

Neden tanrının oğlu olamaz

kiriko
Arkadaşlar isa tanrıdan bir ruh olamaz mı bu neden mümkün olmasın kısıtlı tanrı özelliklerine de sahip olamaz mı?Bu arada müslümanım.
Arkadaşlar isa tanrıdan bir ruh olamaz mı bu neden mümkün olmasın kısıtlı tanrı özelliklerine de sahip olamaz mı?Bu arada müslümanım.
0
kiriko
(02.06.20)
bildiğim kadarıyla öyle zaten (yanlış biliyor da olabilirim).
hristiyanlıktaki baba-oğul kavramını insanlardaki baba-oğul ilişkisi gibi düşünmemek lazım. sonuçta tanrı meryemi döllemiyor. isa bir nevi tanrının zuhuru.

bu arada ateistim.
0
lesmiserables
(02.06.20)
inanıştan inanışa fark var. islam için net söylemin oluşu kutsal kitapta tanrı tek'tir ifadesini cebrail'in muhammed'e tebliğ etmesinden geliyor. (bkz: ihlas suresi)
0
kurmalifare
(02.06.20)
İhlas suresinde direkt "O doğmamış ve doğurmamıştır." ayeti var. Ayrıca tevhit inancı var. Tanrının bir ve tek olduğuna dair. Bunlar Hıristiyanlıktaki teslis inancına karşı.
0
black holes in the sky
(02.06.20)
bildiğim kadarıyla islamda zaten her insan tanrıdan geliyor. Allah insana kendi ruhundan üfledi diye ayet var.
ama oğul olarak yok sanırsam.
0
prizmatik
(02.06.20)
tanrının tekliği, ilginç bir paradoks.
yani, tanrının kendisine eş-yahut tanrı özelliği gösteren bir başka varlığı yaratmayı istememesi, tek tanrılı çoğu dinin ortak inancı. isa eğer tanrıdan bir ruhsa, tanrının parçalarının farklı şekillerde görünebileceğini kabul etmiş olursun ki, bu mantık zamanla taşa-güneşe-ağaca tapmaya kadar gitmiş. "güneş de tanrının bir lütfu" deyip, tanrıya tapmış insanlar. ya da, yaptıkları heykellere, tanrının ruhunu temsilen tapmışlar, yoksa kimsenin "bu minik heykel beni yarattı" falan dediği yok.

tanrının bir parçası, ruhunun bir kısmı diye bir şeyi kutsallaştırdığında, yaratıcının biricikliği yok olur. teklik, bozulmayı önlemek adına önemli. hz muhammed'e bile "dünya onun adına yaratılmış" diye diye bir üstünlük verdiler ve sonunda şimdi sorsan bir müslüman "hz muhammed bizim peygamberimiz" der. halbuki, adem de bizim peygamberimizdir, Yakup da. İslam'da peygamberler arası torpil yoktur. imanın şartlarından biri peygamberlere inanmaktır, son peygambere daha çok inanmak değil.

demeye çalıştığım, yaratılanlar arasında bir torpil, "şuna da biraz ruhumdan katayım" durumu tek tanrılı dinlerde olamaz. duayı sadece kendine ister tanrı. araya torpil kabul etmez. gidip bir kabirden, bir ağaca çaput bağlayarak falan dua etmeni istemez. kaldı ki, bir peygamberi hiç yarı tanrılaştırmaz. ölen, bedenini eninde sonunda yaratıcıya teslim edecek olan tanrısal bir özellik alamaz. hristiyanların alimlerinin birleşip de kutsal kitabı derleyip, temel ilkeleri belirleme sürecinin en büyük paradoksudur bu.
bu arada, kimse İsa'nın gerçekten oğul olduğunu düşünmez. en azından kitabı mukaddesi okuyanlar düşünmez. oğulluk, yarı torpilli, tanrı olmayan ama herhangi biri de olmayan bir manevi sıfat haline gelmiş zamanla.
0
lovemyself
(02.06.20)
...lem yelid ve lem yuled...


...ondan çocuk olmamıştır (kimsenin babası değildir) kendisi de doğmamıştır (kimsenin çocuğu değildir)...

İslamiyet inancında böyle.
0
ya ben lan neyse
(02.06.20)
Matematiksel olarak Isa'nın tanrının oğlu olması; ilahi tanrının varlığından veya Muhammed'in göğe yükselmesinden daha düşük ihtimalde değil. Hepsinin oranı aynı. Yüzde 0.
0
fobfilm
(02.06.20)
(2)

abd olaylarının covid vaka sayısına etkisi

diffarentiationation
olacak mı? hiç habere falan denk gelmedim bunu analiz eden.
olacak mı? hiç habere falan denk gelmedim bunu analiz eden.
0
diffarentiationation
(02.06.20)
Virüs mutasyon geçirip bulaşıcılığını azaltmış dahi olsa artış yaşanacağını ben düşünüyorum. ABD'de hiçbir zaman bizdeki gibi sokağa çıkma yasağı diye olmadı diye hatırlıyorum ama yine sosyal mesafe ve maske tedbirleri alınıyordu. O kadar kalabalık protestolarda takılan siyah maskelerin hiçbir işe yaramayacağını düşünüyorum. Sürekli arbade videoları izliyorum zaten sosyal mesafeyi korumak imkansız. Umarım çok fark edilecek bir artış olmaz.
0
black holes in the sky
(02.06.20)
borsalarında bir düşüş olmadığına göre etkisi olmayacaktır.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(02.06.20)
(5)

Doğum günü

izninizolursatahtinizatalibim
Selamlar,Bugün doğum günüm ama kendimi çok mutsuz hissediyorum. Her sene doğum günüm yüzünden böyle oluyor :( niye bu kadar etkiliyor beni ya... sizlerde durum nedir? Böyle hisseden tek kişi olmak istemiyorum.
Selamlar,

Bugün doğum günüm ama kendimi çok mutsuz hissediyorum. Her sene doğum günüm yüzünden böyle oluyor :( niye bu kadar etkiliyor beni ya...
sizlerde durum nedir? Böyle hisseden tek kişi olmak istemiyorum.
0
izninizolursatahtinizatalibim
(01.06.20)
doğum günün yüzünden niye mutsuz oluyorsun? pişman mısın doğduğuna?
0
Bruce
(01.06.20)
Doğum gününüz kutlu olsun öncelikle.

Nişanlınızın 25 yaşında olduğunu düşünürsek, yaşınızın 20-25 skalasında olduğunu var sayıyorum. En güzel dönemlerinizdesiniz.

Ayrıca Fransızca biliyorsunuz. Şu an o dili bilmek isteyip de, "ulan keşke Fransızca bilseydim de, tüm doğumgünlerimde mutsuz hissetseydim" diyecek tonla kişi vardır.

Çevremde pek çok arkadaşım doğumgünlerini artık eskisi gibi umursamamaya başladı. İçten içe beklentileri vardır elbet ama yıllar geçtikçe bu farklı bir şeye evriliyor sanırım.


Genel olarak dünyanın son dönem yaşadığı şeylerden sonra, pek mutlu hissetmiyor insanlar.
Yine de, doğmuşsanız bence vardır bir sebebi. Gülümseyin

au revoir
0
la traviata
(01.06.20)
dogum gunun kutlu olsun kar$im

www.insity.com

ben kendi dogum gunumu unutuyorum bile, dogmusuz da ne olmus cok da anlam yukleme bence...
0
exlibris
(01.06.20)
Doğum gününüz kutlu olsun. Bana da bu tarz güzel günlerde hüzün çöktüğü olur. Yaradılıştan sanırım biraz melankolik bir insanım. Boşverin eğlenmeye bakın. Nice yıllara.
0
black holes in the sky
(02.06.20)
Teşekkür ederim her birinize...
Sanırım iyileştiremediğim bazı durumlar ya da içten içe beklentilerimin yarattığı hüzün, bilemiyorum.
Ama tekrar teşekkür ediyorum:)
0
🌸izninizolursatahtinizatalibim
(02.06.20)
(19)

öldükten sonra tüm soruların cevabını öğrenecek miyiz?

bugisme
ölümden sonra dünyadaki sıfır noktasından- mutlak kıyamete kadar, ya da en azından kendi doğumumuzdan ölümümüze kadar tüm soruların ve gizemlerin cevabını öğrenecek miyiz?Buna inanıyor musunuz?
ölümden sonra dünyadaki sıfır noktasından- mutlak kıyamete kadar, ya da en azından kendi doğumumuzdan ölümümüze kadar tüm soruların ve gizemlerin cevabını öğrenecek miyiz?

Buna inanıyor musunuz?
0
bugisme
(30.05.20)
Hayir. Sadece olecegiz.
0
logisticsmanager
(30.05.20)
Sen bir damlasin, okyanusa karisacagin icin, sen artik ait oldugun yere okyanusa doneceksin. Okyanus olacaksin. Bu soru bu boyutta aklina geliyor. O boyutta gelmeyecek. Şoyle ki, anne rahminde de bi yerdeyim ama neredyim diyordun. Iste ciktin ve burdasin. Burada da neredeyim diyorsun ayni sekilde.
0
tunaktunaktun
(30.05.20)
İnanmıyorum. Öğrenmek bu dünyaya mahsus, en azından bildiğimiz anlamda.
0
vedatchilipeppers
(30.05.20)
bilemeyiz ama kurzgesagt kanalı geçenlerde andy weir'ın egg öyküsünü animasyon haline getirdi kafa açıcı olabilir :) türkçe altyazısı da var

youtu.be
0
freebird5406_2
(30.05.20)
bir yaratıcıya inanıyorum o yüzden evet
0
deranzo1
(30.05.20)
Nerde okumuştum hatırlamıyorum. Varsayım o ki, ölümden sonra bir uyanış olacaksa eğer evrenin fizik yasalarından koparak zamandan münezzeh bir formda uyanacağız. İzafiyet teorisiyle de destekliyordu bunu. Haliyle ne olacaksa ölümün hemen ardından, o anda olacak. Bana en çekici gelen fikir bu. Ben şahsen bu şekilde düşünmeyi seviyorum :)
0
IncredibleMau
(30.05.20)
Böyle bir şey olsun çok istiyorum ama inanıyor muyum bilemiyorum. İnanasım var. Lütfen olsun çünkü.
0
kedili bisiler
(31.05.20)
İnanılmaz istiyorum bunu. Ölümden sonrası hiçlik,yani dogmadan önceki bilinçsizlik olursa şayet bu baya hayal kırıklığı olur.Tabi o zaman hayal kırıklığını hissedecek bilinçte olmayacak ya. Ölünce uyanır insan gibi yaklaşımlar var, farklı bir boyuta geçme hali. Bu düşünceler bana baya yakın geliyor. Milyarlarca galaksi,yıldız,gezegen. Devasa bir evren. Sırrını açıklamazlarsa darılırım valla.

Beni bundan çok daha fazla heyecanlandıran evrenin sırrının hayatta olduğumuz zaman içinde çözülmesi.
0
ırene adler
(31.05.20)
aslında günlerdir hatta yıllardır bilinçaltımı kurcalayan hatta kemiren bir soruydu bu. Öyle bir soru ki buna herkes inanmak ister gibi geliyor. inanmak isteyince de iş yaratılışa inanmaya gidiyor. Tek bildiğim şey ben buna çok inanmak istediğim için inanıyorum ve beni hayatta tutan, yaşama tutunmama sebep olan düşünce.içimden en azından hep “ nasıl olsa cevaplarını er geç öğreneceksin, yaşamana bak, kısırlı zamanını mutlu geçir” derken buluyorum.
0
🌸bugisme
(31.05.20)
hayır, bunları sadece yaşarken kafanı kullanarak öğrenebilirsin, öbür tarafta bi şey yok.
0
chezidek
(31.05.20)
cocukken hep buna inanirdim. simdi ise olmasini cok istiyor fakat pek de inanamiyorum. sadece ölücez ve film bitecek gibi geliyor.
0
in vino veritas
(31.05.20)
niye öğrenmemiz gerekiyor ki? her şeyi de bilmeyiverelim. bazı şeyleri bilemeyecek olmanın verdiği bir rahatlık var bence. bilmek lanetlenmektir, cehalet mutluluktur diye boşuna dememişler.

başka türlü bakalım; "tüm soruların cevabını" öğrenmiş olma fikri seni ürkütmüyor mu? düşünsene, her şeyi biliyorsun ve bilecek bir şey yok. ortaya büyük bir "boşluk" çıkar bence insanın zihninde.
0
Bruce
(31.05.20)
Çok sevdiğim bi filozof şöyle der, here şeyi bilmek zorunda değiliz
0
olaylar olaylar
(31.05.20)
Kimse bilmiyor. Evet veya hayır diye bir cevabi yok. Evet veya hayır diyen varsa bunlar inançtır.
0
Sellim
(31.05.20)
Tanrı inancım var o yüzden evet. Olmasa dahi öğrenmek isterdim. Gerçi her şey bittikten sonra öğrenmenin ne anlamı olur bilmiyorum.
0
black holes in the sky
(31.05.20)
bir üst evren olmama ihtimali yok bence.
biz kimiz? neredeyiz? bilinç neden var? bir araya gelmiş bir yığın atom olarak bu soruya nasıl cevap veriyorum?

bu durumda yok olmayacağımı düşünüyorum.
yok olabilirim de ama bizi bilinçli olarak yaratan tanrının bizi yok etmeyeceğine, hesap gününe inanıyorum.

sanırım cennete gidenler tüm soruların cevaplarını öğrenecek.
0
işimdeyim gücümdeyim
(31.05.20)
Freebird +1 animasyon herseyi ozetlemis.
0
tunaktunaktun
(31.05.20)
Doğmadan önce nasıldın? Öldükten sonra da öyle olacaksın.
0
elitoangelito
(31.05.20)
Evet. Herşeyi öğreneceksin. Bazıları için iyi ki derken bazen de pişmanlık duyacaksın. Senin dışında gelişen olayları neden merak ediyorsun ki
0
opitseri
(31.05.20)
(5)

insafsız mizah sayfaları

tabudeviren
reddit'te böyle bir yer hatırlıyorum ama adı neydi, nasıl denk geldim bilmiyorum.aylan kurdi'nin sahile vurmuş görüntüsüyle (https://i.sozcu.com.tr/wp-content/uploads/2015/12/23/aylan-kurdi-670-1.jpg) bile dalga geçen montajlar yapılıyordu.reddit veya harici, görsel veya yazılı fark etmez, nereler v
reddit'te böyle bir yer hatırlıyorum ama adı neydi, nasıl denk geldim bilmiyorum.
aylan kurdi'nin sahile vurmuş görüntüsüyle (i.sozcu.com.tr ) bile dalga geçen montajlar yapılıyordu.
reddit veya harici, görsel veya yazılı fark etmez, nereler var böyle?
0
tabudeviren
(29.05.20)
offensive comedy
dark humour
0
sutlu nescafe
(29.05.20)
jelly bear
(29.05.20)
Bizde de Twitter'a hiç etik değil var bunlar kadar sert değil fakat.
0
black holes in the sky
(29.05.20)
Sen KGBTR den bahsediyorsun
0
olaylar olaylar
(29.05.20)
www.reddit.com vardi ama kapatilmis.
0
chezidek
(29.05.20)
(11)

corona bitti mi?

duyurukullanıcısı
turizm, cafeler, dolaşım vs açıkıyormuş. bitti mi şimdi corona? tedavi bulundu mu? hastalanırsak ölmek yok mu?
turizm, cafeler, dolaşım vs açıkıyormuş. bitti mi şimdi corona? tedavi bulundu mu? hastalanırsak ölmek yok mu?
0
duyurukullanıcısı
(28.05.20)
Bitmedi zaten hiçbir zaman bitmeyecek aşı harici,olması gereken yapılıyor şu anda geç bile kalındı
0
shredd
(28.05.20)
Sokaga cikma kisitlamalari, kapanmalar vs zaten corona yuzunden degil, saglik sistemi cokmesin diyeydi.
Demek ki rakamlar o yonde su anda, her yeri aciyorlar.

Siz isterseniz kendi onleminizi almaya devam edebilirsiniz elbette.
0
kuehles blondes
(28.05.20)
Yalnız bu tüm dünyada böyle; Türkiye'ye özgü bir şey degil. Corona bitmedi, bitmeyecek de. Kuehles blondes+1 diyorum.
0
fraise
(28.05.20)
Yüzde yüz etkili olan, "koronanın ilacı budur" diyebileceğimiz hiçbir ilaç yok.

Marttan beri aşı için öngörülen süre 12-18 ay.

Avrupa ve ABD'de vaka sayıları giderek azalıyor.

Hastaneler belki normal kapasitelerinin bile altında şu an insanlar hastaneye gitmeye korktuğu için.

Herhangi bir ülkenin ekonomisi aylarca her şeyi kapatmaya dayanamaz. Hizmet sektöründeki birçok insan aylardır iş yapamıyor maalesef. Virüsün iyi yönde mutasyon geçirip öldürücülüğünü azaltma ihtimali de göz önünde bulundurulduğunda açtılar her yeri. Sadece biz değil İtalya bile çok serbest şu an.
0
black holes in the sky
(28.05.20)
ülkeyi 14 gün full kapatamadıktan sonra zaten yasaklar bi süre filyasyon yoluyla ilk dalgayı atlatmaya yaradı. bundan sonra vaka artsa bile patlama yaşanmayacak ilk süreçteki gibi düşünüyorum. bir de ekonomi malum...
0
rayde
(28.05.20)
ülkeyi 14 gün bile kapatmak yetmiyor. hindistan komple ülkeyi 2 ay kapattı ama yine de bitiremedi.

üsteki arkadaşlarında dediği gibi aşı bulunmadan ya da kendisi gitmek istemediği sürece bitecek gibi de durmuyor.
0
belkider
(28.05.20)
Fransa ayni seyleri yapiyor 2 haziran itibariyle.
Ekonomik olarak bu böyle gitmez. Coronadan olmezsek ekonomik kriz sebebiyle milyonlar ölecek. Hadi ilk başta oldu ama nereye kadar? Asi demek 6 ay daha demek, hangi ülke hangi firma dayanacak?
Malesef virüs bitene kadar dayanilabilecek bir durum değil bu. O yüzden yavaş yavaş normale dönülmesi lazımdı.
0
logisticsmanager
(28.05.20)
artık hastanelerde tüm hasta olabilecekler için yatak var anlamına geliyor
0
kelepir
(28.05.20)
Sağlık sistemi çökmedigi sürece bu iş böyle yürümek zorunda. Hiç parasız kalmadınız sanırım?!
0
lion de la Turquie
(28.05.20)
Ne olsun isterdin kapansın mı her yer? +1 lion de la turquie
0
yeliz adeley
(28.05.20)
Bitmedi bitmez. Grip bu bitmez seneye covid 20
Aptal saptal yasaklar yüzünden iki ay kaybettik ülkece.
Ülkeyi komple kapatmak hiçbir zaman çözüm olmadı olmaz. Bir kişinin taziye yüzünden 158 kişiye bulaştırdığı bir virüs bu. İstersen 12 ay kapat. Sürü bağışıklığı tek çözüm
0
ikikerekac
(28.05.20)
(16)

google'da isminizi-soyisminizi cikinca ne kadar bilgi cikiyor?

fakyoras
selam,is yerinde bazen biriyle konustuktan sonra "acaba daha once nerelerde calismis, neler yapmis" ogrenmek icin ismini google'da ariyorum. aslinda linkedine baksam direkt cikacak da sirket bilgisayarinda linkedin hesabima giris yapmadigim icin direkt orda aratamiyorum. kiminin hayat hikayesi cikiy
selam,

is yerinde bazen biriyle konustuktan sonra "acaba daha once nerelerde calismis, neler yapmis" ogrenmek icin ismini google'da ariyorum. aslinda linkedine baksam direkt cikacak da sirket bilgisayarinda linkedin hesabima giris yapmadigim icin direkt orda aratamiyorum.

kiminin hayat hikayesi cikiyor, kimininn ise internette hicbir izi olmuyor.

siz isminizi google'da aratinca ne kadar bilgi cikiyor? cikmasi/cikmamasi icin ozel bir sey yapiyor musunuz?

isim-soyisimde turkiyede baska kisi olmadigi icin benim liseden itibaren her seyim cikiyor, evlenirken bir belediye baskani gelmisti nikaha, onun koydugu fotograflardan esim bile cikiyor. sosyal medya vs derken isteyen biri her seye ulasabiliyor.
0
fakyoras
(28.05.20)
bir mankenle aynı ada soyada sahip olduğum için hep onunla ilgili bilgiler çıkıyor.
0
tabirimekruh
(28.05.20)
İsim-Soyisim olarak her ikisi de az kullanıldığından bütün sosyal medya hesaplarım, üniversiteyle ilgili birkaç bilgi çıkıyor. Bundan dolayı sosyal medyada bir platform hariç anonime döndüm.
0
herseysermayeicin
(28.05.20)
sıfır. linkedin yok. facebook profili arama motorlarına kapalı. twitter gerçek isim değil.
0
inheritance
(28.05.20)
2 adet sosyal medya hesabım çıkıyor, birini kapattırmak için her şeyi yapardım ama kapatamıyorum. Bir de üstte çıkıyor popüler bir site olmamasına rağmen. Haber siteleri vs çıkıyor bir de benimle alakalı onlar da...:(
0
black holes in the sky
(28.05.20)
benim de minimumda bilgi cikiyor hele evlendikten sonra soyismim degisti ve su anda dunya uzerindeki tek kombinasyon ama linkedin disinda veri cikmiyor. zamaninda anonimlikle kafayi bozmustum cunku, kullandigim nickler bile her site icin birbirinden farklidir.
0
in vino veritas
(28.05.20)
benimle aynı isim+soyisimde akp'li bir siyasetçi var. :( hiçbir şey bulamıyorum kendimle ilgili.
0
sckxyss
(28.05.20)
Ad soyad combom dünyada bir tane var çok unique, o yüzden sadece ben çıkıyordum. Lisedeyken yaptığım freelance işlere falan adımı yazmam hataymış :)

Üniversitede iken çoğunu sildirdim, SEO nedir bilmeden de SEO yaptım şimdi en tepede portfolyom, ardından blog'um, ardından linkedin'im çıkıyor kalanı benimle ilgili değiller.
0
aguen
(28.05.20)
hayat hikayem çıkıyor. Ama kendi adıma websitem falan var, yaptığım videolar işler, linkedin, oluşturduğum kurs vs. Aslında kişisel pr çalışması gibi. (adımı yazınca soyadımı google tamamlıyor gizli modda bile ahaha:D)

Keşke sırasını ayarlayabilsem veya bazılarını silebilsem.
0
nhk ni youkosu
(28.05.20)
Bana dair bir şey çıkmıyor. Platoniğim olmak istemezdim haha yazık :(
0
ruhen hastayim ben
(28.05.20)
Benden de bir tane var. Google'layınca sadece linkedin hesabım çıkıyor. Adı benle aynı, soyadı benimkinden bir harf eksik olan bir sosyal medya fenomeni çıkıyor bayağı, fotoğrafları paylaşımları fln. Tanımayan biri mesela mailde fln görüp aratsa soyadına dikkat etmeyip beni o zannedecek :/
0
pati
(28.05.20)
Simdi arattim okulum cikiyor sadece. Bir de birkac kampanya imzalamisim, onlar.
0
sadakatsiz
(28.05.20)
genel olarak nerede ne işler yaptığım, ne okuduğum, ne ürettiğim, yaptığım yayınlar falan çıkıyor. bol bol da çektiğim fotoğraflar ya da kendi fotoğraflarım çıkıyor. bir de zamanında forum sitelerinde falan açtığım satılık ilanları çıkıyor. ayrıca saçma şekilde beğendiğim birkaç kadın vardı, onların da farklı sitelerdeki profil fotoları çıkıyor ne alaka ise. artık ne kadar çok like attıysam asdasda.

adım ve soyadım pek yaygın olmadığı için muhtemelen başka birisi çıkmıyor.
0
early morning rain
(28.05.20)
benim ismim ve soyismimle aynı olan bir kişi çıkıyor. benimle alakalı hiçbir bilgi yok. 22 senedir internet kullanıyorum. özel bir şey yapmıyorum..
0
beyaz power ranger
(28.05.20)
yayınlar, haberler, sosyal medya profilleri...akademik işler ağırlıklı.
adım ve soyadım bir tek bende vardır TR'de :D
0
passion rules the game
(28.05.20)
Ben kendimi aratarak çıkanlara göre düzenledim. Şu an sadece LinkedIn profil resmim çıkıyor o da LinkedIn görünürlüğümü kapatmama rağmen kaldı. Tanımayan bana dair bir şey bulamaz :)
0
Kediyi üzdün
(28.05.20)
facebook'um yok da, linkedin ve researchgate'ten dolayi okudugum, calistigim okullar, yazdigim makaleler, tezler, fotograflarim falan hepsi cikiyor.
0
chezidek
(28.05.20)
(18)

intihar etmek kaçmak mıdır kurtulmak mıdır

bundanboyle
intihar etmek kaçmak mıdır kurtulmak mıdır
intihar etmek kaçmak mıdır kurtulmak mıdır
0
bundanboyle
(28.05.20)
Katilin ve maktülün bir arada olduğu bir cinayet şeklidir.
Uzak durmak lazım .
0
Erva
(28.05.20)
Hangi filmden duydum hatırlamıyorum; "insan ancak karşı koyamayacağı bir güç karşısında kendi canına kıyabilir" gibi çok feyizli bir şey kalmış aklımda.

Kaçmak ve kurtulmak zaten edebiyat dışında pek farklı şeyler değiller.
0
IncredibleMau
(28.05.20)
Kesinlikle kaçmaktır.
0
etna
(28.05.20)
annem hayatta oldugu surece asla yapmayacagim bir sey olurdu. sadece annen degil baban ve kardesin var. resmen 3-5 kisiyi oldurmeden cehenneme koymus oluyorsun.
0
baldur2
(28.05.20)
bence kolaya kaçmaktır.
0
mikahakkinen
(28.05.20)
hiç kimse tam anlamıyla bir başkasının hissettiklerini anlayamaz. empati yapmaya çalışır, iyi niyetiyle düşünür, anlamaya çalışır ama tam olarak anlayamaz; hissedemez. ne yaşıyorsunuz bilmiyorum. ama şunu biliyorum, gerçekten çok klişe olacak ama, inanın şu yaşamda "intihar" bir seçenek bile değil, olmamalı... bir çok başarı, ard arda gelen başarısızlıklardan sonra gelir. bazen kişinin mutsuzluğu, salt şımarıklıktır. kaçmak mı kurtulmak mı sorusuna cevap vermek gerekirse, ikisinin de olduğunu düşünmüyorum. zira, ruhunuz ve bu yaşamdaki bedeniniz bir problemle karşı karşıya. eğer onu yenip, olgunlaşırsanız aşmış oluyorsunuz. aşmamayı tercih edip, kendi değiminizle kaçıp kurtulmaya çalışırsanız bence sadece problemi ertelemiş olursunuz. ruhunuzun o probleme, o problemi çözmeye, bu tecrübeye ve sonuçta edineceği olgunluğa ihtiyacı varsa; ki olmasa neden karşı karşıya gelesiniz? bambaşka bir polarizasyonda, buna ister öte taraf diyin, ister reenkarnasyon, neye inanırsanız inanın, benzer bir problemle tekrar yüzleşeceksiniz. taaki bunu aşma olgunluğunu gösterene kadar... bu elbette benim kişisel fikrimdir. kimseyi bağlamaz. ama bazen düşündüğümde, onca mutsuzluklarıma rağmen, hayatın en ufak biriminde en ufak olumlu bir şey gördüğümde nadir de olsa mutlu olabiliyorsam eğer, hayattaki onca hırsın, paranın, mevkinin, ne değeri var? bunlar zaten yok.. olmadığı için yoksunluğundan mutsuz oluyoruz. ama olan kişileri de görüyoruz, olduğu için mutsuzlar. :) bu bir döngü, bir sınav.. ferrarim olsaydı satıp bilge olmazdım, caddede gazlardım. ama satıp bilge olan erdemleşiyor. bu elbette popüler bir örnek, ama anlamak için yol olabilir. hiç bir şey, Tanrı'nın verdiği nefesi sonlandırmanızı makul kılmayacak... tam tersi burada kalıp savaşmalısınız. her ne ile savaşıyorsanız. ancak o zaman değerli olur kazandığınız şey, ve aslolan huzur, olgunluk, tecrübe ve bilgi birikimi... "yaşamaya mecbursun!"
0
jeanluc
(28.05.20)
Dışardan bakanlar için kaçmak, eylemi gerçekleştiren için kurtulmaktır bence.
0
medre
(28.05.20)
bence bu ikisinden ziyade pes etmektir. gelecegi bilemedigimiz surece de erken pes etmektir hatta.
0
in vino veritas
(28.05.20)
Bir bildiridir, duruştur, tavırdır intihar, insanı en zor durumda dahi bırakmayan, canı için mücadele etmesini sağlayan o iç güdünün bilinç tarafından görmezden gelinmesidir. Bir karardır intihar, kimi için çaresizlik yüzünden yapılmış bir eylemdir, kimi için aptallıktır, kimi için amaan dünyanın sonu mu sanki'dir, kimi için gururdur. Eylemi gerçekleştiren kişi tarafından ise tavırdır, geri kalanlara. Her hayatın bir hikayesi olmaz ama her intiharın bir hikayesi vardır.

Herkes kendi yaşadığı hayatla, edindiği bilgi ve tecrübelerle değerlendirir intihar edenin durumunu, ben olsaydım der, şöyle yapardım, bunun için kendimi öldürmezdim. Bu cümleleri kuran kişi, intihar edenin anne babasından doğsa idi, aynı hayatı yaşasa idi, aynı cümleleri kursa aynı cümleleri duysa, aynı şeyleri hissetse idi o da intihar ederdi oysa.

Ne kurtulmaktır, ne kaçmak. kaçmak olsa, kaç git zaten, dünya, ülke hatta şehir bile kocaman bir yer, kim bulacak kim bilecek kaçandan başka? Kurtulmak olsa neyin pahasına neyden kurtuldun? Kurtuldundan ne yaptın? Bildirinin, tavrın ne olduğunu bazen intihar eden hariç kimse anlamaz, her şeyi vardı mutluydu derler ama öyle değildir.

Şunu unutmamak gerekiyor, en iyi tanıdığınız kişi anne babanız bile olsa bilmediğiniz çok şey var. İnsanları, onların size izin verdiği kadarı ile tanırsınız.
0
selam
(28.05.20)
Yorulmaktır.
0
antihero
(28.05.20)
İkisi de değil bencilliktir. Bencilliğin en üst noktasıdır.
Kişiyi seven, önemseyen, o zamana kadar kendisine emek vermiş olan, arkasından üzülebilecek, kahrolacak kimseyi umursamamaktır.
0
elestirman
(28.05.20)
zamanında girişimde bulunmuş ve başaramamış, sonrasında tedavi görmüş olan BEN için kaçmaktır. başka insanları bu konuda yargılamayı doğru bulmuyorum, kimileri yıllarca uğraşıp da daha fazla güç bulamadıkları için intihar eder, hayatını kaybetmiş birine "kolayı seçmiş, kaçmış" demeyi kendi adıma doğru bulmuyorum. sadece kendi tecrübem ve kendim için konuşuyorum: benim için kaçmaktı. çünkü beceremeyip tekrar yaşamaya karar verince sorunlarımın çok büyük bölümünün terapi ya da ilaç kullanarak giderilebildiğini, insan içine karışmanın ve "bir şeyler" yapmanın ciddi ölçüde yardımcı olduğunu, insanların zaman zaman ağır psikolojik bunalımlar yaşayabileceğini fakat bunlardan kurtulabileceğini görmüş oldum. "hayatım bitti, yaşayacak bir şeyim yok - istemiyorum" dediğim gün ölmeyi başarsaydım, bugün "iyi ki yaşamışım, iyi ki tecrübe etmişim" dediğim şeylerin belki %50'den fazlasını yaşayamayacaktım.

çok mutsuz olursam "zaten sonunda ölücem, açıkçası kimse de beni umursamıyor, ne yaparsam kendime yapıyorum. biraz depresyona gireyim, saçmalayayım, anamı kemerle döveyim, sonra yine toparlarım" diyerek mücadele ediyorum. ölmeye gerek yok. insan sürekli değişiyor. ölüm değişim şansını yok etmektir.
0
der meister
(28.05.20)
intihar umutsuzlukla cesaretin kesistigi yerde gerceklesir diye bir laf var. kacmak da kurtulmak da degildir bence. kimse intihar eden birinin yasadigi surecleri de anlayamaz. empati falan hikaye.
0
kassiopeia
(28.05.20)
@kiyiya vuran dildolar

bireysellik olarak anlatılan kavramı çok yanlış anlamışsınız. "kişinin kendi hayatı kendi kararı" çok doğru bir bakış değil. insan sosyal bir hayvandır. Her zaman salt "ben" diye bir şey olamaz.

Arkadaşınız, eşiniz, sevgiliniz, çocuğunuz, anneniz-babanız size gelip de "ben intihar edeceğim" dediğinde, "senin bedenin senin kararın" diyebiliyorsanız, tabii ki bu yazdıklarımı yok sayabilirsiniz.
0
elestirman
(28.05.20)
Ölüp gittikten sonra kaçmış olmanın anlamı ne ki... Bence kurtuluş. Ama bu yapılmasını gerektirir mi? Bence hayır. Kimse kendi için intihar etmez. Etrafında cezalandırmak istedikleri birileri vardır onun için intihar eder. Sırf birilerini suçlu hissettirmek için kendi hayatına kıymak yanlış bence.
0
black holes in the sky
(28.05.20)
Yaşarken kaçamadığı şeyden ölerek kurtulmak.
0
ruhen hastayim ben
(28.05.20)
üşenip okunmazsa aşağıdaki doğrudan söyliyim,
kaçmaktır.


yıllar önce yazdığım kitabın giriş pasajının bir kısmı sorunuzla epey ilintili ilerlemiş:

Sualler sormak uzun vakittir, biricik uğraşım oldu. Cevap verecek kimsenin olmamasını da umursamıyorum üstelik.
İyi hissetmiyorum. Yine ağrılar saplanıyor hafızama. Vazgeçmek geliyor içimden, "ne varsa boş ver" diyor birileri sanki. Burada geçen zaman içinde çokça düşünüp bir konuda karar verdim galiba. Benim teorime göre, bence herkes, yani en azından bir defa, masada bir seçenek olarak intiharı aklından geçirmiştir. İntihar, sadece bir şeylerden kaçmak, ya da her şeyden. Bu mevzuuda yalnız olmadığımı hissediyorum. Evet evet kesinlikle, çünkü ölüm bir azadtır. Bir kaçış, bir kurtuluş olmasa da kaçış. Kim kaçmak istemedi ki bir şeylerden. Çok insan kaçar, kaçmak kabahat midir?
Söz gelimi Halil Bey. Onun da benim gibi kaçmak istediğini garanti ederim. Çünkü kötürüm biri olarak yıllarını geçirmiş, sadece bunun için bile en güzelini hak ediyor. Halil Bey benim gibi düşünen kişilerin belki de başında geliyor. Çünkü öldüğünde cesedindeki arıza onu ilgilendirmeyecek artık, teninden sıyrılacak, istediği gibi koşabilecek yani, çilesi sona erecek, tıpkı yirmilik bir delikanlı gibi. Halil bey için bizden daha başka şeylerle gelecek ölüm. Özlemini çektiği şeylerle.
Ben de Halil Bey kadar hakkım olmasa da bekliyorum. Lakin bazen, bir şeyler başıma vuruyor sanki. Sanki bastırıp beni suya batırıyor. Deryanın ortasında kalmışım gibi oluyor bazen. Dibe itiliyormuşum gibi. Son zamanlarda çok yaşar oldum bu hissiyatı. Tıpkı boğuluyor muşum gibi hissediyorum.Tıpkı önceki gece traş olurken kafamın içindeki bağırışlarda olduğu gibi. Sanki biri bana mütemadiyen ''zamanı geldi'', ''artık gitme vakti'' diyordu. O denli kuvvetli ki, neredeyse arkamdan iten bir el hissedecek kadar.
0
firemanjonny
(28.05.20)
Son söz benim intihar eğer gerçekten yapılması için
gerekliyse hem kaçmaktır hem kurtulmaktır.
0
🌸bundanboyle
(30.05.20)
(8)

En sevdiğiniz Daft punk şarkıları neler?

Amaranta ursula
Arkadaşlar merhabaBu aralar Daft punk'a sarmış durumdayım. Kaçırdığım güzel şarkıları var mı diye bu soruyu sormak istedim. Benimkiler:Veridis quoSomething about usGiorgio by MoroderThe game of loveBeyondİnstant CrushLose yourself to danceDon't it rightSizinkiler neler? Cevaplar için şimdiden teşekk
Arkadaşlar merhaba
Bu aralar Daft punk'a sarmış durumdayım. Kaçırdığım güzel şarkıları var mı diye bu soruyu sormak istedim.

Benimkiler:
Veridis quo
Something about us
Giorgio by Moroder
The game of love
Beyond
İnstant Crush
Lose yourself to dance
Don't it right


Sizinkiler neler?
Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.
0
Amaranta ursula
(28.05.20)
Alive
Rollin' and Scratchin'
Make Love

www.youtube.com
0
MtKrt
(28.05.20)
Yaptıkları müzik pek ilgi alanım değil. Instant Crush'ı çok severim ama Julian Casablanca'nın da etkisi var. İsmi böyle miydi hatırlayamadım.
0
black holes in the sky
(28.05.20)
Within
Around the World
Harder Better Faster Stronger
0
nundu
(28.05.20)
Touch.

Give life back to music.
0
gelbanagorbeniaskinneyledi
(28.05.20)
random access memories komple mükemmel bir albüm. Diğer albümlerini çok dinlemedim. Ama ilk çıktığında bu albümü ipod'uma indirip saatlerce dinlemiştim.
0
westblack
(28.05.20)
Yukardakilere ek olarak ben,
-Phoenix
- Alive
- One more time I da severim
özellikle Alive favorim :)
0
superfluid
(28.05.20)
Something about us
0
queue
(28.05.20)
yav sen heriflerin çılgın attığı dönemi es geçmişsin. veridis quo, prime time of your life, short circuit falan teknik olarak tehlikeli şarkılar. göz atınız.
0
alperz
(28.05.20)
(10)

Netflixçiler

durgunfoton
Arkadaslar netflix sorusu cok soruluyor biliyorum ama ben de sormak istedim,Uye oldum, bir kac film falan izledimBana dizi veya film onerir misiniz?Crown'u falan izledim ama sikildim. Agir seyler degil de basit, eglenceli biseyler. Sherlock en sevdigim dizi muzigini duyunca bile seviniyorum ama ilgi
Arkadaslar netflix sorusu cok soruluyor biliyorum ama ben de sormak istedim,
Uye oldum, bir kac film falan izledim
Bana dizi veya film onerir misiniz?
Crown'u falan izledim ama sikildim.
Agir seyler degil de basit, eglenceli biseyler.
Sherlock en sevdigim dizi muzigini duyunca bile seviniyorum ama ilgiyle izleyecek gucum yok yani.

Tesekkurler.
0
durgunfoton
(27.05.20)
sex education.
çok eğlenceliydi.
0
blatta hiberna
(27.05.20)
Dizi: IT Crowd
Film: The Invisible Guest
0
himmet dayi
(27.05.20)
the good place
good girls
0
in vino veritas
(27.05.20)
Love
0
heritage
(27.05.20)
Brooklyn nine nine
0
elorelia
(27.05.20)
Into the Night.

Evet mantık hataları var. Ben şahsen bir şey izlerken en ufak mantıksızlıkta rahatsız olurum. Ama bu dizi o kadar mantıksızlığa rağmen hiçbir şey düşünmeme izin vermedi. Sürekli bi hareket, aksiyon falan.
İzleyeyim vakit geçsin, kafam dağılsın deniyorsa izlenebilir.
0
anatomik
(27.05.20)
halen izlemediysen, en acil tarafından:
(bkz: love death & robots)
0
late viper
(27.05.20)
B99
Hollywood
The Good Place
0
black holes in the sky
(27.05.20)
lillyhammer
outlander
lucifer.
0
mikahakkinen
(27.05.20)
rick n morty
0
tantunizade murat efendi
(28.05.20)
(7)

dişçiye gitmekten utanmak

ikcı
merhabalar yaklaşık 1.5 yıl önce dişlerimi yaptırmaya başladım. tel takıldı dişlerime. dişçiye en son 1 yıl önce ziyaret ettim. çünkü bunun ilk 6 ayı yurtdışındaydim (bu süreçte gittiğim ülkede tedaviye devam ederim demiştim ama edemedim tabii çünkü çok pahalıydı. doktorum da biliyordu bu fikrimi, b
merhabalar

yaklaşık 1.5 yıl önce dişlerimi yaptırmaya başladım. tel takıldı dişlerime. dişçiye en son 1 yıl önce ziyaret ettim. çünkü bunun ilk 6 ayı yurtdışındaydim (bu süreçte gittiğim ülkede tedaviye devam ederim demiştim ama edemedim tabii çünkü çok pahalıydı. doktorum da biliyordu bu fikrimi, bir şey demedi giderken, tamam dedi) sonra da yoğun bir şekilde çalışmaya başladım dönünce ve yılbaşından sonra da yine yurtdışına gittim ama sadece 10 günlüğüne ve dönünce corona belası çıktı. şubattan sonra da iptal oldu tüm randevular.


Şimdi braketler kırıldığı için ve tabii ben hep ertelediğim için gitmeyi, utanıyorum yeniden gitmeye. sorumsuz hissediyorum. gerçekten utanıyorum. ücreti de teee ekim 2018'de peşin ödenmişti. şimdi tedavi ücreti bile arttıysa ne yapsam bilmiyorum.

fikirlerinizi almak istedim. soru: napayım?
0
ikcı
(26.05.20)
aynı doktora gidip, "kaldığımız yerden devam edelim" diyeceksin veya braketleri tamamen çıkartmak ve genel muayene olmak için gideceksin. utanacak bir şey yok, fakat siz kendi kendinize eziyet ediyorsunuz şu an aslında. dişinizde braketler var ve büyük ihtimalle dişleriniz düzelmedi de ve boş yere 1 senedir taşıyorsunuz onları.
0
malheiros
(26.05.20)
Tabii ki gitmelisiniz! Ben de tel taktım, düzenli kontrol çok önemli ve gerekli. Ne olacak en fazla nerelerdeydin der. Siz de burada yazdığınız şekilde açıklarsınuz.

Ücreti arttıysa bile peşin ödediyseniz sizi etkilememesi lazım. Ama etkiliyorsa da taksit taksit ödemeyi teklif edersiniz. Lütfen gidin mutlaka.
0
jacque
(26.05.20)
hocam, siz hizmet talep eden ve bu talep için belirli bir mebla ödeyen konumundasınız.
dolayısıyla, o hizmeti almak sizin hakkınız! lütfen söke, söke alınız.
ayrıca bir dönem dişhekimleri meslek odasında çalıştığım için biliyorum; istisnalar olmakla birlikte, bu dişhekimi milletinde ego pek bir yüksektir ve paraya fazlasıyla önem verirler.
siz, "acaba ayıp olur mu?" gibi ince düşünceler içerisindeyken, onlar "nerede bu ikci? gelse de artık şu yarım kalan işi halletsek ve hesabımıza biraz daha $$ eklesek" derdindelerdir.
bunu da bilmenizi istedim.
0
pangea
(26.05.20)
hocam dişci sonunda doktor.
sizde hastasınız.
hastanın tedaviyi yarım bırakması yasa kesmesinin tıbben ve etik açıdan hiçbir sıkıntısı yokki.
umrunda bile olmaz doktorun,
gidersen işini yapar gönderir, gitmezsen ekime kadar :)
0
aslindasorunumpsikolojik
(26.05.20)
Sizi çok iyi anlıyorum bu arada ama tel tedavisinde süreklilik çok önemli. Bana da ortodontistim hep parlardı... Ek ücret isteyeceğini sanmıyorum sonuçta sözleşme yapmışsınız. Benim tedavim biteli 4 sene oluyor dişler bozulmasın diye arka dişlere taktıkları tel koptu ama gitmeyi kesinlikle düşünmüyorum. Siz bir ömür boyu telle yaşamayacaksınız o yüzden gidin muhakkak
0
black holes in the sky
(26.05.20)
Utanmayın, gidin. Tedavi ücreti arttıysa bir şey olmaz; ben de tellerimi taktırdıktan sonra dolar 2019 yazındaki efsane artışını gerçekleştirmişti de bir şey olmamıştı. Utanmaya devam ederseniz tedavide sıfır noktasına dönersiniz, ona yazık olur. Parasını verip bir hizmet almışsınız, 1 yıl gelmezsen tedaviden feragat etmiş sayılırsın diye bir sözleşme imzalamadığınız sürece o tedaviyi almak hakkınızdır.

Ayrıca ortodontistler sorumsuzluğa alışkın sanki, benimki her dediğini yaptığım için şaşırıyor (veya güzel şaşırıyor numarası yapıyor :)). Tedavisini sallayan tek hastası da siz değilsinizdir emin olun. Etrafta gördüğünüz yıllarca tel takanlarla konuşun, çoğu randevularına düzenli gitmediği için tedaviyi uzatmıştır. Siz de onlardan biri olmayın.
0
wish i could find a way to disappear
(26.05.20)
Bu işte çalışan biri olarak söylüyorum ki; neleri var da bize neler yaptığı halde hastadır deyip etik olarak bakmak zorunda kaldık. Tüm Ortodontistler yurtdısında bu tedavilerin pahalı olduğunu biliyorlar. Acilen bizzat doktorla görüşün telefonda özrünüzü iletip mazeretinizi sunun açık açık ve randevunuzu mutlaka alın.
Geçmiş olsun
0
Semi
(27.05.20)
(13)

Kadınlar, annenize huy olarak benziyor musunuz?

oldumusimdi
Hani anasına bak kızını al lafına ne kadar uyuyorsunuz? Anneniz ile huyunuz karakteriniz ne kadar çok benziyor?Edit:Arkadaşlar soruyu mu yanlış sordum acaba ama cevaplar şaşırttı. Yani mesela anneniz kincidir siz de kinci misiniz? Anneniz alıngandır siz de alıngan mısınız? Huydan bahsediyorum.
Hani anasına bak kızını al lafına ne kadar uyuyorsunuz? Anneniz ile huyunuz karakteriniz ne kadar çok benziyor?

Edit:Arkadaşlar soruyu mu yanlış sordum acaba ama cevaplar şaşırttı. Yani mesela anneniz kincidir siz de kinci misiniz? Anneniz alıngandır siz de alıngan mısınız? Huydan bahsediyorum.
0
oldumusimdi
(26.05.20)
saçımızı taramayı sevmememiz dışında hiç benzemiyoruz, bambaşka insanlarız, alakamız yok.
0
pati
(26.05.20)
İnadımız benzer. O yüzden genelde farklı düşündüğümüz konularda, birimiz alınan karardan memnun olmaz. Ama ben daha mantıklı tercihler yaptığım için bana haklı olmanın zevkini yaşatır çoğu zaman.
0
Amaranta ursula
(26.05.20)
Bden yapımız epey benziyor, karakter hiç.
0
velvetmorning
(26.05.20)
Hic benzemiyoruz desem yeridir
0
Kittie
(26.05.20)
farklı insanlarız.
0
anais
(26.05.20)
neredeyse hiç :)
0
sadakatsiz
(26.05.20)
Evet. Ozellikle belli bi yastan sonra birebir benzemeye basladik. Hatta annem anlatir atarli giderli olusun ayni benim gencligim diye.

Bi tek yeme icme zevkimiz benzemiyo ama bence bu yasadigin ortam kosullariyla alakali.
0
superfluid
(26.05.20)
Keşke benzesem ama hiç benzemiyorum.
0
anarsika
(26.05.20)
Hiç benzemiyoruz.
0
legolasin son oku
(26.05.20)
Hiçbir şekilde benzemiyoruz.
0
black holes in the sky
(26.05.20)
alakası yok.
0
tuborg yesili
(26.05.20)
Hayata bakışımız, zevklerimiz vs.yönlerden bambaşkayız. Ama kontrolcülük, kendi eliyle yapmayınca içi rahat etmeme, emanet usulüyle iş yaptıramama, titizlik gibi yönlerden giderek benzeşiyoruz.
0
megalomaniac
(26.05.20)
Benzeyen olumsuz özelliklerimi törpüledim. Onun dışında pek benzer bir yönümüz yok.
0
chihirovekohaku
(26.05.20)
(1)

u.s.a. ve u.n. türkçeleri

diffarentiationation
birine birleşik derken diğerine neden birleşmiş diyoruz?
birine birleşik derken diğerine neden birleşmiş diyoruz?
0
diffarentiationation
(26.05.20)
black holes in the sky
(26.05.20)
(4)

şu laptop nasıl?

estranged
(git:https://www.hepsiburada.com/asus-x571gt-al136x-intel-core-i7-9750h-16gb-512gb-ssd-gtx1650-freedos-15-6-fhd-tasinabilir-bilgisayar-p-HBV00000NXH1T?magaza=Techburada&wt_gl=cpc.6802.shop.elk.it-ssc&gclid=CjwKCAjwk6P2BRAIEiwAfVJ0rHYTGk2A9o3UPsio18qrnCY0eyIbDBEBtRxYBaOXEIOe-yUtZQHTuxoCQPoQAvD_BwE)81
(git:www.hepsiburada.com

8100 lira çıkabileceğim en üst sınır sanırım.
oyun çok az oynarım. daha çok mühendislik programları kullanılacak. casper hezimetinden sonra ne alsam ilaç gibi gelir gerçi ama uzun ömürlü olmasını istiyorum.
0
estranged
(24.05.20)
iyidir hocam. o fiyata en makulu o bence

edit: konetsu +1 güzel makina her türlü daha iyi . alınır.
0
fezagezgini
(24.05.20)
Konetsu'nun attığı +1 oyun oynamam deseniz bile bu cihazlarla oynarsınız bir süre ekran kartları güzel
0
black holes in the sky
(24.05.20)
Qhd, 4k ekranlar varken bu cihaza para verilmez. Oyun oynanmayacaksa hiç verilmez. Ofis, tasarım amacıyla kullanılacak, uzun ömür isteniyorsa eğer asla ve kata verilmez.

İkinci el cihazlara bakmaktan çekinmeyin. Thinkpad, dell xps, hp spectre, dell precision gibi canavar cihazlar varken bunlara çöp gözüyle bakıyorum artık.
0
IncredibleMau
(24.05.20)
2. Cevaptaki ve sorudaki ekran kartları farklı değil mi? Biri ti serisi. Laptop zorunlu değilse masaüstü al. Laptop zorunlu ise fiyat fena değil. Laptop özellikleri güzel ayrıca. Bulursam birkaç link atarım bende karşılaştırma yapabilirsin.
0
Topalordek
(24.05.20)
(2)

video çeviri

black mamba
şu videoyu zamanınız varsa çevirebilir misiniz? anladım aşağı yukarı ama tam anlamadığım yerler var. hepsi olmasa da bazı yerleri kaba taslak çevirebilir misiniz? özellikle berlin giib şehirlerden bahsettiği ve kuafördeki kadının olduğu yerleri merak ediyorum. www.youtube.com/watch?v=VrC_MSG9zSU&lis
şu videoyu zamanınız varsa çevirebilir misiniz? anladım aşağı yukarı ama tam anlamadığım yerler var. hepsi olmasa da bazı yerleri kaba taslak çevirebilir misiniz? özellikle berlin giib şehirlerden bahsettiği ve kuafördeki kadının olduğu yerleri merak ediyorum.

www.youtube.com/watch?v=VrC_MSG9zSU&list=WL&index=58&t=
0
black mamba
(24.05.20)
Sizin yaşamanız gereken hayatı; alımlı, ilgi çekici, asil bazı insanların Berlin, Paris vb. haritada gösterilen diğer yerlerde başka insanların yaşadığını söylüyor.
0
black holes in the sky
(24.05.20)
Ünlü insanlar aslında silik tipler olabilir. Sıradanlar da ilgi çekici olabilirler.
Dünyanın en iyi barında bir parti sizi yalnız ve kötü hissettirebilir. Sıkıcı şeylerle uğraşan halanızla da hayatınızın en önemli(derin) konuşmasını yapabilirsiniz.

Devamında da sürekli eğlenmemiz gerekiyor gibi bir düşünce var fakat başka şeyler de var bir insan tanımak, müzik keşfetmek, kendini tanımak vs.
0
karahan01
(24.05.20)
(3)

Medium.com kullanıyor musunuz

seyyar satıcı
Ne amacla kullanıyorsunuzOkuyucu olarak mı Kendi websitenize trafik çekmek için miŞahsi bilinirliginizi artırmak için miYa da siz hangi amaçla kullanıyorsunuzBenzer başka site var mıKısa bir anket gibi oldu. Tesekkurler
Ne amacla kullanıyorsunuz

Okuyucu olarak mı
Kendi websitenize trafik çekmek için mi
Şahsi bilinirliginizi artırmak için mi

Ya da siz hangi amaçla kullanıyorsunuz

Benzer başka site var mı


Kısa bir anket gibi oldu. Tesekkurler
0
seyyar satıcı
(24.05.20)
okuyucu
0
freebird5406_2
(24.05.20)
tutorial yaziyorum, cv'ye ekledigim bir maddelerden bir tanesi medium.
0
pgup
(24.05.20)
Okuyorum sadece
0
black holes in the sky
(24.05.20)
(2)

eski tweetleri silmek

mrz breezy
eski tweetlerinmi silmek istiyorum ama tweetdelete gibi siteler para vermediğiniz sürece çok eski tweetleri silemiyorlar. tweetwipe da hepsini birden siliyor. para vermeden atıyorum sadece 2018'e kadar attığım tweetleri silebileceğim doğru düzgün bir uygulama bilen var mı? bütün websiteler tırt çıkt
eski tweetlerinmi silmek istiyorum ama tweetdelete gibi siteler para vermediğiniz sürece çok eski tweetleri silemiyorlar. tweetwipe da hepsini birden siliyor. para vermeden atıyorum sadece 2018'e kadar attığım tweetleri silebileceğim doğru düzgün bir uygulama bilen var mı? bütün websiteler tırt çıktı 8 dolardan aşağı yapmıyorlar.
0
mrz breezy
(20.05.20)
Bence o hesabınıza erişim izni vereceğiniz programları kullanmayın. En azından mailini falan değişip öyle izin verim hesabınıza girmesine.
Yeni hesap açın. Ben güvenmiyorum hiç
0
coca cola
(20.05.20)
Twitter ın yaş sınırı var. 13 ya da 14. Ona bakın. Atıyorum 14 ise 2018'de 14 yaşınıza yeni girmiş gibi doğum tarihinizi değiştirin. Ben aynı şeyi yaşadım ama hesabınızın direkt kapatılma olasılığı da var ona göre deneyin
0
black holes in the sky
(20.05.20)
(3)

Bu hangi film?

matrix
https://www.youtube.com/watch?v=6CQp4G_2jCgmerhabalar. linkteki görüntüler bir filmden (veya diziden) ise hangisi olduğunu bilen var mıdır?
www.youtube.com

merhabalar. linkteki görüntüler bir filmden (veya diziden) ise hangisi olduğunu bilen var mıdır?
0
matrix
(17.05.20)
Tree of Life
0
black holes in the sky
(17.05.20)
tree of life - terrence malick
0
lesmiserables
(17.05.20)
the tree of life filminden
0
limon rengi
(17.05.20)
(10)

karantina-kitap siparişi nereden verelim?

damba
Bu aralar kitapların yavaş tedarik edildiğini duyuyorum. En son idefix siparişim hüsranla sonuçlanmıştı. Yakın zamanda sipariş verip, hızlıca ürüne ulaşan var mı?Kitapyurdu, D&R...?
Bu aralar kitapların yavaş tedarik edildiğini duyuyorum.

En son idefix siparişim hüsranla sonuçlanmıştı.

Yakın zamanda sipariş verip, hızlıca ürüne ulaşan var mı?
Kitapyurdu, D&R...?
0
damba
(17.05.20)
amazon
0
ehti
(17.05.20)
idefix hep öyle.

ben hepsiburadadan söyledim hızlı geldi. (satıcı hepsiburada olacak şekilde yoksa uzar)

onun dışında babilden söyledim o da hızlı geldi.
0
AlsterWasser
(17.05.20)
En son ilknokta.com'dan kitap aldım, beklediğimden uzun sürdü. Eganba (aynı zamanda Babil ve Odakitap) kesintisiz çalışıyor.
0
kobuzchu kiz
(17.05.20)
eganba (babil vs) önermiyorum. Stokta olan kitabı 1 haftadır gönderemediler.
0
shezo
(17.05.20)
Ramazan ayı öncesinde Dr'dan 5 kitap almıştım. 1 haftada geldi.
0
put it in your appropriate place
(17.05.20)
Eganbadan pazartesi verdigim siparis bugun kargoya verilmis. 25 kitap. Belki biraz yavas ama bu donemde canimi sikacak kadar degil. Idefix, d&rdan uzak durun.
0
sadakatsiz
(17.05.20)
Pandora - sanirim bi haftaya geldi
0
euteamo
(17.05.20)
Hepsiburada, ertesi gün geldi. Satıcının Hepsiburada olması önemli.
0
lana del rey
(17.05.20)
eganba'dan üç defa sipariş verdim sorunsuz geldi.
0
nickimin hakkini veremedim
(17.05.20)
Kitapyurdu. 8 gün dediler 5 gün olmadan geldi.
0
black holes in the sky
(17.05.20)
(1)

sözlükte parantezli başlık açılabiliyor mu?

duyuru
mesela duyuru isimli bir film olsun. ben onun başlığını duyuru (film) olarak açabiliyor muyum yoksa duyuru başlığına yazıyorum birileri mi yönlendiriyor? yani duyuru başlığına girince duyuru (film) başlığı da var diyor ya bu yüzden arka tarafta birilerinin bunları bağlaması gerekiyor o yüzden de ben
mesela duyuru isimli bir film olsun. ben onun başlığını duyuru (film) olarak açabiliyor muyum yoksa duyuru başlığına yazıyorum birileri mi yönlendiriyor? yani duyuru başlığına girince duyuru (film) başlığı da var diyor ya bu yüzden arka tarafta birilerinin bunları bağlaması gerekiyor o yüzden de ben doğrudan duyuru (film) başlığı açarsam olmazmış gibi geliyor. böyle bir şey yapan var mı?
0
duyuru
(16.05.20)
Moderasyon sınıflandırmayı yapıyor. Siz açsanız bile o formatta olmaz.
0
black holes in the sky
(16.05.20)
(39)

Tavuk yiyor musunuz?

msb
Doktor bir tanidigim evine dahi sokmuyor. O denli olmasa da ben de mumkun oldugunca az tuketmeye calisiyorum fakat bu davranisim belli bir bilimsel arastirma sonucuna vb dayanmiyor, tamamen esten dosttan duydugum.Sizde durum nedir? Ayda kac porsiyon tuketiyorsunuz?
Doktor bir tanidigim evine dahi sokmuyor. O denli olmasa da ben de mumkun oldugunca az tuketmeye calisiyorum fakat bu davranisim belli bir bilimsel arastirma sonucuna vb dayanmiyor, tamamen esten dosttan duydugum.

Sizde durum nedir? Ayda kac porsiyon tuketiyorsunuz?
0
msb
(16.05.20)
yiyorum. abartıldığını düşünüyorum. doktorları da bu tür konularda pek ciddiye alamıyorum. doktor ne anlar tavuktan veya onun yetiştirilme şeklinden dolayı vücuda verebileceği zararlardan.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.05.20)
çok sağlıklı olmadığını düşünmeyi geçtim biliyorum. mutfakta önemli bir yeri var. kırmızı etle kıyaslamıyorum ama kırmızı etede çok güvenmiyorum. düzenli balık yeme işin sağlıklı kısmını oluşturuyor.
tavuğuda belli yerlerden alarak süper oynanmamış ürün alıyorum diye kendimi kandırıyorum:)
0
qxgviper
(16.05.20)
Her gün 500g
0
shredd
(16.05.20)
Her gün 300 gr.
Sanırım bu tavuklara kolajen enjekte edilmesinden bahsediyorsunuz.
0
Unde bach canim
(16.05.20)
TR de ki herseyini içine bişey koydukları için tavuk pek sıkıntı yaratmıyor.
0
paramolacak
(16.05.20)
Antibiyotik muahbbeti var. Onlardaki antibiyotik yedigimiz icin bize geciyor, oyle oyle insandaki bakteriler antibiyotige daha fazla maruz kala kala Bagisiklik kazaniyormus bakteriler. Sonra superbug dedikleri antibiyotigin etki etmedigi bakteriler oluyormus falan filan. Ayda 2-3 kez yiyorum
0
neverletyougodown
(16.05.20)
Ben pek yemiyorum. Kurbandan kalan et var. Kırmızı et daha sağlıklı, besleyici. Tavuk bana ot gibi geliyor. O yüzden nadiren yerim.
0
prole
(16.05.20)
En az haftada bir kere yerim. paramolacak+1
0
black holes in the sky
(16.05.20)
Gunde 300-400 gr.
Şimdi markette en ucuz tavuk var, üstüne orta seviye var, üstüne yüksek kalite var üstüne organik var.

Ben orta-yuksek kalite arasinda gidip geliyorum.

Yalniz o kadar üründe katki, antibiyotik vs var ki ac kalirsiniz. Bu kadar insani dogal üretimle kim nasil doyuracak?
0
logisticsmanager
(16.05.20)
Abicim antibiyotik tavuğu büyüten, şişiren bir şey değil, bakteri öldürücüdür. Ürününü yediğimiz bütün canlı hayvanlara yapılır, hasta olmasın, mikrop kapmasın diye. Yani et ineğine de, süt ineğine de, et tavuğuna da, yumurta tavuğuna da hatta belki çiftlik balığına bile uygulanan bir ilaç. Yumurtada da, sütte de, hepsinde var antibiyotik. Antibiyotik istemiyorsanız vegan olacaksınız.

Ha hormon derseniz, yok efendim gdo'lu yem derseniz, sağlıksız yetiştirme şartları derseniz onlara eyvallah, yemiyorsanız o yüzden yemeyin.
0
kibritsuyu
(16.05.20)
Abi tavuk yemeyip ne yiyeceksin? Hayvansal protein almak istiyorsun ve bunun kaynakları belli. Günlük 100gr protein almak istesen 500gr et yemen lazım. Tavuk ve hindiyi çıkartınca balık ile kırmızı et kalıyor. Balık dört mevsim taze bulunmuyor. Çiftlikte yetiştirilenlerine de zararlı diyorlar. Kırmızı et pahalı. Karides, kalamar vs. ayda yılda bir yersin zaten. Yemeyelim de, alternatifini sunmuyorlar. Vejetaryen falan olmak istemiyorum. Ne yapalım bu durumda?
0
synesthesia
(16.05.20)
balık civalı, tavuk hormonlu, sebze meyve simsiyah suları olan derelerden sulanıyor. satın alınan her gıda kadar kötü olduğunu düşünüyorum.
0
renegade
(16.05.20)
Ne tavuk ne yumurta.Balık ve eser miktarda kırmızı et yiyorum.
0
guitarissimo
(16.05.20)
Tavuk eti bence kırmızı etten daha lezzetli. Yetişirip yemeyen ise bence tavuk çifliklerinin çok pis kokması ama öyle böyle değil
0
yeliz adeley
(16.05.20)
yemiyorum.

eskiden yediğim zamanlar için de pişmanım.

(biraz önce yumurta sorusuna cevap verince bunu da boş geçmeyeyim dedim.)
0
AlsterWasser
(16.05.20)
@kibritsuyu antibiyotik tavugu buyuten bir sey degil derken? Tavukcunun sitesine girip mi okuyorsunuz bu bilgileri. Antibiyotigin temel verilme sebebi hayvana hizli kilo aldirmak. Gunluk dozda her gun antibiyotikle besleniyor bu hayvanlar. Antibiotic resistance diye bir kavram varsa bu gida endustrisinin ciftliklerinin bir urunu
0
neverletyougodown
(16.05.20)
yaklaşık 4 senedir yemiyorum. işyerinde "pilavda tavuk bulyon var mı şef?" diye sormaktan bıktım.
yeri gelmişken tatlıya tavuk eti koyan zihniyeti buradan kınıyorum :)
akdeniztoros.com.tr
akdeniztoros.com.tr
0
g7mor
(16.05.20)
haftada 2-3 kere yiyorum genelde. tadı balığa veya kırmızı ete göre çok daha lezzetli.
0
pearson
(16.05.20)
Solduğumuz havaya kadar her şey bozukken konu tavuğa gelene kadar evden uzaklaştırılması gereken çok daha fazla şey olduğunu düşünüyorum. Haftada 3-4 gün tavuk, 3-4 gün ton balığı, ayda 1-2 defa kırmızı et tüketiyorum. Genel manada beslenmenizi tüm gıdalarla orantılı bir şekilde paylaştırıyorsanız tavuk yiyorsunuz diye size bir şey olmaz. Onlarca parametreye bağlı yaşıyoruz. Bu kadar detaycılık bizi daha uzun ömürlü yapmayacak maalesef :)
0
desdenova34
(16.05.20)
Yaklaşık 20 yıldır ben, ailem ve yakın akrabalar yemiyoruz.
Yılda 1-2 köy tavuğu falan denk gelirse ancak. Ama öyle bir durumda da kaz/ördek gibi seçenekleri tercih ediyoruz.

Aynı durum yumurtada da geçerli. Ben çok sevdiğim için her gün yumurta tüketiyorum ama “organik” olanlardan. Gezen tavuk değil organik.
0
jimjim
(16.05.20)
tavuk sektörüde bir çok sektör gibi kirli. kasaptan aldığınız etler çok mu sağlıklı? hayvan hangi yemleri yiyor? bilmiyoruz. sektörlerin hepsi kirli ama tavuk sektörü diğerlerine göre çok kirli. normal köyde gördüğünüz tavuklardan markette paketli şekildeki etler çok zor çıkar hatta yumurtaları falan küçüktür. 3 ay da bir yerin onu da eşimin canı çekerse.
0
mikahakkinen
(16.05.20)
bir mazbut ben miyim anlamadım. tavuk yerim. etrafımda tavuk yemeyen insan da yoktur.

ucuza lezzetli yemek. tavuğa karşı böyle bir lobiden haberdar değildim açıkçası.
0
antikadimag
(16.05.20)
İki yıldır hiç tavuk yemedim. Öncesinde de tadını sevmediğim için zaten pek yemezdim.
0
legolasin son oku
(16.05.20)
Doktor tanıdığınız neden evine dahi sokmuyor bir söyleseniz de öyle tartışsak. Siz atıyorum bamya neden sevmiyorsanız, o da o yüzden sokmuyordur evine.

Tavuk etini bulgur pilavının üzerine(pirinç de olur) küçük küçük parçalar halinde atıp yemeyi seviyorum. Gerçi her türlü güzel bir tadı var. Üzerine de pul biberi. Oh mis.
0
bitchesaintshit
(16.05.20)
istemezdim ama mecbur yiyorum. kırmızı eti güvenli bulmadığım için protein almam lazım. haftada 2 kere yiyorumdur herhalde. banvit bulursam onu alıyorum. en azından tavuklara tavuk eti yedirmediğini söyleyen tek firma. "brezilyalılara satıldıktan sonra değiştirmedilerse..."
0
ya ben lan neyse
(16.05.20)
@neverletyougodown: tavukçunun sitesine girip okumuyorum. tavuklara hiçbir şey verilmiyor, tavuk sağlıklıdır, yiyin bir şey olmaz gibi bir iddiam da yok. söylediğiniz "Antibiyotigin temel verilme sebebi hayvana hizli kilo aldirmak. Gunluk dozda her gun antibiyotikle besleniyor bu hayvanlar" şeklindeki saçmalığı düzeltmeye çalışıyorum.

antibiyotiğin temel verilme sebebi tavuklara hızlı kilo aldırmak değil. antibiyotiğin kilo aldırıcı bir etkisi yok. antibiyotikle beslenemezler, çünkü antibiyotiğin besleyici bir özelliği de yok.

antibiyotik bakteri öldürücüdür. mikrop öldürür. faranjit olduğunda aile hekimine gidiyon augmentin yazıyo ya, aha hayvanınki de aynı. sen augmentin içince büyüyüp kilo alıyor musun, karnın doyuyor mu?

bin çeşit hayvan hastalığı var. bunların bilmemkaçyüz çeşidi de mikrobik. salmonellası var brucellası var. bin çeşit bakteri var. sen bu antibiyotiği vermezsen hayvanın bakteri kapar. ya ölür, ya bakterili ürün verir. sen dayarsın hayvana antibiyotiği, adamın vücudunda bakteri üreyemez.

ürün veren her canlı hayvanın vücudunda bakteri üreyemesin diye antibiyotik verilir. direkt ineğin memesinin içine basılanı bile var. memesi büyüsün, sütü artsın diye değil, sütteki bakteriler varsa ölsün, yoksa da üremesin diye. sağlıksız mıdır, evet sağlıklı değildir. sonuçta bakteri ölmesin diye ilaç yapılmaktadır, üründe bakteri ürememekle birlikte ilaç katkısı kalmaktadır. o yüzden, ya bakteri üremiş olması yüksek ihtimal olan ürün tüketeceksiniz, ya antibiyotikli ürün tüketeceksiniz, ya da vegan olacaksınız. antibiyotikten korkuyorsanız hayvansal ürün tüketmeyeceksiniz.

tavuğa hızlı kilo aldıran şey katkılı yemlerdir, gdo'lu yemlerdir. ne bileyim hormondur. kilo aldırıcı, çabuk büyütücü ilaç da veriyorlardır. ama bu verdikleri ilaç bir antibiyotik değildir. tavuk yerken çekinecekseniz bunlardan çekinin.
0
kibritsuyu
(17.05.20)
@kibritsuyu valla uzatmak istemiyorum, ama antibiyotik sadece ciftlik hayvanlarini hastaliklardan korumak icin degil hizli buyumeyi, gelismeyi sagladigi icin de kullaniliyor temel olarak. Antibiotic resistance diye basit bir Google aramasi yaparsaniz ya da antibiotic resistance ile random bir yazi secerseniz guardianlardan tutun tedlere, bbclere, whol'ya yuzlerce yerde bahsediliyor antibiyotigin ciftlik hayvanlarini hizli buyutme etkisinden. Komplo teoristcilerin, dunya duzculerin iddiasi falan degil bu
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Antibiyotikler hormonlar gibi büyümeyi doğrudan uyaran maddeler değil. Tavukların büyümesini dolaylı olarak destekliyor.

Antimicrobial Growth Promoters
Antimicrobial growth promoters (AGPs) are antibiotics added to the feed of food animals to enhance their growth rate and production performance. The mechanism by which AGPs work is not clear. AGPs reduce normal intestinal flora (which compete with the host for nutrients) and harmful gut bacteria (which may reduce performance by causing subclinical disease). The effect on growth may be due to a combination of both fewer normal intestinal flora and fewer harmful bacteria.
wwwnc.cdc.gov


According to the National Office of Animal Health (NOAH,
2001), antibiotic growth promoters are used to “help growing
animals digest their food more efficiently, get maximum benefit from
it and allow them to develop into strong and healthy individuals”.
Although the mechanism underpinning their action is unclear, it is
believed that the antibiotics suppress sensitive populations of bacteria
in the intestines. It has been estimated that as much as 6 percent of the
net energy in the pig diet could be lost due to microbial fermentation
in the intestine (Jensen, 1998). If the microbial population could be
better controlled, it is possible that the lost energy could be diverted
to growth.

www.fao.org


Antibiotic resistance apayrı bir şey ve büyüme ile bir ilgisi yok.
0
synesthesia
(17.05.20)
6 senedir tüketmiyorum.
Benim yememe başlangıcım şöyle oldu bir gün köy tavuğu yedim. köy tavuğunun etini biraz sert buldum ama köy tavuğu ile diğer market tavuklarını karşılaştırınca vay anasını biz ne yiyormuşuz dedim. kemik boyutu, yağ oranı vs. ondan spnra soğudum ne köy tavuğu ne normal tavuk yedim.
0
fosforlu cevriye
(17.05.20)
@synesthesia "Antibiotic resistance apayrı bir şey ve büyüme ile bir ilgisi yok." Ben ikisi alakali demedim zaten. Antibiyotik resistance ile alakali rasgele bir yazi secmeniz yeterli. Antibiotic resistance olusmasinin temel sebeplerinden birini gida sektorune bagliyorlar, cunku gida sektoru hayvanlari hastaliktan uzak tutmak ve hizli buyume gelisim icin antibiyotikleri asiri kullaniyor. www.theguardian.com
youtu.be
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Aslında demişsiniz ama çok sorun değil. Prensip olarak aynı noktadayız :)

"Antibiotic resistance diye basit bir Google aramasi yaparsaniz ya da antibiotic resistance ile random bir yazi secerseniz guardianlardan tutun tedlere, bbclere, whol'ya yuzlerce yerde bahsediliyor antibiyotigin ciftlik hayvanlarini hizli buyutme etkisinden."
0
synesthesia
(17.05.20)
@never E iyi de buna hızlı büyüme demeniz mantıksız o halde. Büyüme sürecini sekteye uğratmamak için demelisiniz. Hızlı büyüme deyince yanlış algılanması normal. Sanki hormon, takviye gıda veya kolajen gibi algılanmış.
0
Unde bach canim
(17.05.20)
haftada en az 1 defa yiyorum ki 4-5 bile oluyor
0
basond
(17.05.20)
@ Unde bach canim antibiyotigi verince hayvanin vucudu kas yapiyor buyuyor, gelisiyor diyor adamlar iste makalelerde. Hayvanin sindirim sistemini, bagirsak populasyonunu degistiriyorsun sonucunda daha az yag, daha fazla protein oluyor, semiriyor hayvan diyor.(Hastaliktan koruma yan faydasi isin)

Büyüme sürecini sekteye uğratmamak falan bu kelimeler gida endustrisinin politik dogruculugu olur, dolayli falan degil apacik mudahale var hayvana
0
neverletyougodown
(17.05.20)
Farklı türde hayvansal proteinlere ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Tavuk eti sağlıksız, dana eti doğal değil, sebze meyve gdo'lu dersek yiyecek hiçbir şey bulamayız. Bence yememek daha büyük eksiklikler doğurabilir.
0
Boğazlıkazak
(17.05.20)
Hocam hangi makalede antibiyotik kullanımı hayvanlarda kas yapımına sebep olur diyorsa gösterin lütfen. Öyle bir şey yok.
Sizin dediğiniz "antibiyotik insan ömrünü uzatır" demek gibi oluyor. Ömrü uzatır da, bunu hastalandığımızda başa çıkamayacağımız bakterileri kolayca yok ettiği için yapar. Yani dolaylı bir etkisi var.
0
synesthesia
(17.05.20)
Erkekler yemeyin, erkekliğinizi kaybedersiniz mazallah :((

www.drtus.com
0
yedek
(17.05.20)
hala aynı şeyi söylemek istiyorum. ben zaten antibiyotik kullanılmıyor, antibiyotiğin zararı falan yok demedim. SADECE tavukta değil, çiftlik hayvanlarının HEPSİNDE kullanılıyor dedim.

he tamam hadi onca makalenin hatırına antibiyotik büyütüyor olsun. o zaman ineği de büyütüyor, kuzuyu da büyütüyor, tavuğu da büyütüyor.

yani "tavukta antibiyotik olduğu için yemiyorum, onun yerine dana yiyorum" diyorsanız zoooorrttt yine antibiyotiği aldınız. "yumurta yiyom" diyorsanız zooorrt yine aldınız. "süt içiyorum" dediniz, zooort yine antibiyotik.

velhasıl-ı kelam antibiyotik veriliyor evet. zararlı mı evet. büyütüyor mu, hadi güzel hatırınız için büyütüyor olsun. ama bu zıkkım zadece tavuğa verilmiyor, cümle alemin hayvanına veriliyor.

korkunuz antibiyotikse hayvansal ürün hiç tüketmeyeceksiniz. hepsinde var çünkü tavuğa özgü bir şey değil.

şunu da üçüncü kere yazdırıyorsunuz ya yani.
0
kibritsuyu
(17.05.20)
@ synesthesia www.nhs.uk ordaki rapor: amr-review.org
www.ncbi.nlm.nih.gov
www.ncbi.nlm.nih.gov

Herkes ozgur istedigini de yesin. Sadece antibiyotik hastaliklari onluyor romantikliginizi onlemek icin yazdim, tartisma oldugu icin de uzadikca uzadi, baska da yazmiyorum.
1- hasta hayvana : treatment of disease
2- saglikli hayvana: hasta olmamasi icin onleyicilik
3- saglikli hayavana: growth promotion: increased feed-to-gain efficiency (zurnanin zirt dedigi yer)
0
neverletyougodown
(17.05.20)
(8)

Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık hakkında ne düşünüyorsunuz?

ahm1
https://kdy.kitapyurdu.com/Ve/veya biliyorsunuz? Yuzde 50 telif verdiklerini soyluyorlar. Bu cok buyuk bir miktar degil mi? En taninmis yazarlarin bile bu miktarlarin cok uzaginda oldugunu duymustum. Nasil olabilir boyle bir sey? Bu iste bir bit yenigi olmali, yoksa butun yazarlarin bu yayineviyle a
kdy.kitapyurdu.com

Ve/veya biliyorsunuz?

Yuzde 50 telif verdiklerini soyluyorlar. Bu cok buyuk bir miktar degil mi? En taninmis yazarlarin bile bu miktarlarin cok uzaginda oldugunu duymustum. Nasil olabilir boyle bir sey? Bu iste bir bit yenigi olmali, yoksa butun yazarlarin bu yayineviyle anlasmasi lazim.
0
ahm1
(16.05.20)
Telif mevzusunu bilmiyorum. Fakat en önemli avantajı Kitapyurdu'nun doğrudan değil, yan bir gelir kapısı olması. Bu sistem batsa, yeteri kadar kâr etmeseler dahi Kitapyurdu'nun fazla bir zararı olmaz çünkü diğer yayınevleri gibi atıyorum 1000 kitap basıp bırakmıyorlar. Sipariş geldikçe basıp yolluyorlar kitabı. Kargo falan da bedava değil, oradan da bir zararları yok. Bu açıdan normal.

Zaten iyi ya da potansiyeli olan bir yazarın gelip buradan bastıracağını düşünmüyorum. Burası daha çok zamanında tez yazmış ama yayınlatmamış, içinde hep bir kitap çıkarma hevesi taşıyan insanların yayınevleriyle anlaşamayıp buradan sembolik de olsa bastırması. En çok satan kitap bile şubattan bu yana 400 küsur satmış, şimdi baktım.
0
black holes in the sky
(16.05.20)
E peki iyi bir yazar, yuzde 50 telif verildigine gore (net olarak kitap satis fiyatinin yuzde 41,5'iymis) niye buradan bastirmasin ki? Gerci geleneksel yolla dagitmiyoruz (yani sanirim "raflarda bulamazsiniz") demisler ama.

Tek sebep bu mu olur iyi bir yazar icin? Az buz bir sebep de degil tabii.
0
🌸ahm1
(16.05.20)
Bu arada, bir ay once cikan kitaptan 3 bin lira kazanan var mesela. Belki kitabin guzel oldugu duyulursa satislar katlanarak artar, kim bilir?

Ama sanirim iddiali bir kitap yazdigimi dusunuyorsam buraya basvurmak pek mantikli degil?
0
🌸ahm1
(16.05.20)
Bence burada reklamın ne kadar yapıldığı da önemli. İyi bir yazarım. Diyelim önümde seçenekler şunlar: Kitapyurdu, İş Bankası, İletişim, Can. Kitapyurdu'ndan alacağım pay daha fazla olsa dahi oradan bastırmayı seçmem eğer diğer üçündenbastırma imkanım ufacık da olsa varsa. Çünkü Kitapyurdu'nun, KDY'den bastıranların bir reklamını yaptığını görmedim, sadece ana sayfada yayınevinin sayfasına yönlendiren bir reklamları var. Ayrıca İletişim, Can, İş Bankası vb. adı olan, zaten iyi yazarların çıkmış olduğu yayınevlerinden bastırmak sizin de potansiyeliniz olan bir yazar olduğunuzun göstergesidir. Bu tarz yayınevlerinde kitabınız yayınlandığında ödül alma olasılığınız, bilinirliğiniz, yarın öbür gün imrendiğiniz öbür yazarlarla adınızın beraber anılma olasılığı, hakkında makale, inceleme vs. yazılma olasılığınız artar. Niye? Zaten bu yayınevleri iyi, editörleri iyi, seçmece kitap yayınlıyorlar. KDY'nin de kendi prosedürleri vardır muhakkak ama daha çok önüne geleni basıyorlar zaten intibası var.

Başka örnek. Ben bomboş kitaplar yazan, vakit kaybı bir yazarım. Siz de potansiyeli olan bir yazarsınız. Sırf biraz daha fazla kazanırım diye buradan bastırır mısınız? O da meçhul çünkü düzgünce reklamınız yapılmayacak, reklamınız yapılsa da hiçbir zaman yukarıda bahsettiğim yayınevleri gibi kaale alınmayacak reklamlarınız. Çünkü benim gibi boş yazanlarla beraber adınız anılacak, atıyorum Murat Gülsoy vb. gibi isimlerle değil yani.

İnternetten kitap alışverişleri her geçen gün artıyor ama yine de kitapevleri, kitap satım mağazaları, kafeler vs. hala ayakta ve birçok insan işini hala oradan görüyor. O insanlar sizi görmediği müddetçe ne kadar var olacaksınız ki, ne yazık ki?
0
black holes in the sky
(16.05.20)
Ben olaya biraz daha romantik ve uzun vadeli yaklaştım. Çok acil paraya ihtiyacım var ve sansasyonel bir şey yazıyorsam tercih etme ihtimalim artar KDY'yi.
0
black holes in the sky
(16.05.20)
Evet, dogru soyluyorsunuz.
0
🌸ahm1
(16.05.20)
black holes +1

Bir yandan da, mesela bir Hugh Howey örneği var, Amazon'un benzer sistemiyle (Kindle direct publishing) kendi romanlarını yayımlarken uluslararası çoksatan oldu adam. Ama Howey bir istisna, böyle bir yazarı Türkiye'de kendi kitabını yayımlayıp keşfedilmesi daha da zor. Ha yazarın zaten parası vardır, kitabı buradan yayımlarken bir yandan da publicity yapar, online mecralarda ünlenir falan ama o zaman da ciddi yazarlarla beraber anılmaz.

Bildiğimiz tanıdığımız yayınevlerinden bile çıksa yeni bir yazara şüpheyle yaklaşırken herkesin her şeyi kitap yapabildiği bir sistemdeki çöplerin arasından iyi kitap arayıp bulmakla uğraşmaz kimse.
0
kobuzchu kiz
(16.05.20)
Güzel bir tartışma dönmüş.
Şimdi ben ünlü bir yazar olsam,belirli kitlem olsa ve yeni kitabım çıkacak olsa
neden KDYyi seçerim veya seçmem?
%50 oran çok iyi ancak, kitap birim fiyatı muhtemelen yüksek olacaktır, çünkü sipariş üzerine basılıyor

yani xx yayınlarından 10.000 tane kitap bastırınca, birim basım maliyeti 10 tl ise, bu yöntemle 15tl olacak. o yüzden kitabım daha pahalıya satılacak.
Ülkedeki büyük kitabevlerine ulaşmayacak
Kitlem sadece internetten almak zorunda kalacak.
Reklamını kendim yapmak zorunda kalacağım.

tüm bunlarla kendisi uğraşacak ünlü yazar, kendisi matbaa ile anlaşır kendisi satar hocam:)
www.ünlüyazar.com sitesini açar siteden satar %50 yi de yedirmez:)
0
ceycey e
(16.05.20)
(4)

netflix'te bol aforizmali diziler

saramago
böyle repliklerden güzel dersler çıkarılan, boşa vakit harcamayan tarzda dizi önerilerinizi bekliyorum lütfen
böyle repliklerden güzel dersler çıkarılan, boşa vakit harcamayan tarzda dizi önerilerinizi bekliyorum lütfen
0
saramago
(15.05.20)
After Life
The Good Place esasında komedi dizisi ama ahiret ve etik hakkında güzel sorgulamaları mevcut.
Rick & Morty
Black Mirror'un ilk 2 sezonu, 3. sezonundan bazı bölümler
0
black holes in the sky
(15.05.20)
better call saul tatmin eder ama aforizma yok sen anlayacaksin kafani kullanip
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.05.20)
netflix dizisi olması şart mı?
aforizma deyince true detective 1. sezonun üstüne tanımam!
hatta dizi deyince de bir iki yapımla beraber bunun üstüne tanımam!
0
pangea
(15.05.20)
Dark
0
whoosie
(15.05.20)
(7)

Aşık olma mekaniği

ya ben lan neyse
mümkünse bilimsel cevaplar arıyorum.hayatımda hiç karşı cinsle bir gönül ilişkim olmadı. (32e) sanırım kimseye de aşık olmadım. hiç ilgi duymadım yani o konulara. birkaç teklifi reddettim hepsi o kadar. tüm aşk serüvenim budur. aşk konusunda şu 3 konuyu merak ediyorum:1. ben aşık olmayı yıllardır il
mümkünse bilimsel cevaplar arıyorum.

hayatımda hiç karşı cinsle bir gönül ilişkim olmadı. (32e) sanırım kimseye de aşık olmadım. hiç ilgi duymadım yani o konulara. birkaç teklifi reddettim hepsi o kadar. tüm aşk serüvenim budur. aşk konusunda şu 3 konuyu merak ediyorum:

1. ben aşık olmayı yıllardır ilk görüşte olan bir şey sanıyordum. sanki herkesin bir ruh eşi var, onla karşılaşınca otomatik kilitleniliyor gibi. iki kişinin aynı anda birbirine aşık olması imkansıza yakınken bu kadar kişi nasıl "birbirine aşık" olarak geziyor ortalıkta? çiftlerden biri kendini şartlandırıyor mu? mantık evliliğinden falan bahsetmiyorum.

2. erkeklerde "aşık olunan kişiye karşı şehvet duyamama" diye bir olay vaki oluyor bazen değil mi? bu evrime aykırı değil mi? yani aşık olursun, şehvet duyarsın ve soyun ürer. acaba erkeklerdeki bu durumun sebebi nedir? yoksa bu anlattığım aşık olma hali aslında aşk falan değil midir? bu durumda olan arkadaşlarım olmuştu. bende de önceki yıllarda çok güzel bulduğum kadınlara karşı bu hiş oluşmuştu.

3. aşık olmanın nasıl bir kimyası var? insanı depresyona mı sürüklüyor yoksa psikiyatrik olarak bir bug durumu mu? depresyondan ziyade tam aksi aşırı mutluluğa mı sürüklüyor? burada da insanların neler hissettiğinden ziyade bilimsel-tıbbi bir cevap arıyorum.

dinlediğiniz için çok teşekkür ederim.
0
ya ben lan neyse
(14.05.20)
1. İlk görüşte olanı daha çok cinsel çekim bence, ilk görüşte aşık olduğunu iddia edenler de var tabii. Aşk karşıdakini tanıdıkça olan ve güçlenen bir şey.

2. O (yine bence) cinselliğe yaklaşımı sorunlu olan milletlere özgü bir şey. Nasıl ülkemizdeki kadınlar birsürü cinsel tabuyla büyüyorsa erkeklerde de aynı şey var. Seks kötü, seks ayıp olunca da "insan sevdiğini s.ker mi" çıkıyor ortaya.

3. pas.
0
kobuzchu kiz
(15.05.20)
bu soruların net cevabı olsaydı "aşık olmak" bu kadar abartılan bir şey olmazdı.

mesela birinci soru kişinin ne tarz bir sevgi ve ilgiye ihtiyaç duyduğu ile alakalı. aynı zamanda kendini ne kadar açtığı, neye zaafı olduğuyla da. ilk görüşte aşkın buna dönük zaafları olan insanların başına geldiğini söyleyebiliriz. ben insanlar hakkında kolay yargıya varmayan, herkese kolayca güvenemeyen biri olma zaafına sahibim(bak zaaf konusu bile ne kadar öznel, bazıları bunu zaaf değil kuvvet olarak görüyordur eminim). bu sebeple ilk görüşte aşık olmadım, sanmıyorum ki olayım.

ikinci sorunun cevabının aşkla uzaktan yakından alakası yok; tamamen ahlaki temele dayanıyor. bizde şehvet ayıp ve günah, aşk gibi pozitif bir duyguyu negatif nosyonlarla bağdaştırmamak için kendimizi kandırıyoruz. halbuki en iyi seks karşındakinin ruhunu da becerebildiğin zaman yaşanır. (hooop yine öznellik, bu söylediğime karşı çıkıp fikrini çatır çatır savunabilecek insanlar da çok var)

üçüncünün cevabına psikolojik olduğu kadar biyolojik cevap vermek de mümkün. feromon konusundan girip "aşk aslında insanın soyu devam ettirmek için gereken dna yapısını koku yoluyla seçen atalarımızdan kalan dürtünün medeniyetteki kılıfıdır" diye yorumlayabiliriz. öte yandan yukarıdaki zaaf konusunu, insanın sevgi ve ilgi ihtiyacını uhrevileştirerek dışa vurması olarak psikolojik açıdan da değerlendirebiliriz. yani burada da bir netlik yok.

aşk çok kişisel bir şey olduğu için bu kadar özel geliyor insanlara bence, hiçbir aşk tanımı bir diğerine benzemiyor. herkesin kendi aşkı var ve bu durum bir insana kendini en özel hissettiren şey. mesela bence aşk insanın kendini sevme ve sevdirmesinin en garanti yoludur. bu kendine haslığın en büyük kanıtı da şıpsevdi sakızlarıdır diyip konuyu kapatıyorum.
0
Bruce
(15.05.20)
1. ilk görüşte birbirine aşık olup da sevgili olan kişi sayısı az zaten. insanlar genelde dur şununla bir tanışayım deyip sevgili oluyorlar. yani ortads öyle büyük bir aşk olmuyor.

2. kadın olduğum için pas geçiyorum.

3. bu aslında kişiden kişiye değişiyor ama genel olarak dopamin, oksitosin vs değişimler oluyor, bağışıklık sisteminin güçlenmesinden tutun da kalp sağlığına kadar pek çok olumlu etkisi oluyor.
0
rose parks
(15.05.20)
aşk rasyonalizmle açıklanamaz.(lütfn bknz: rasyonalizm ve veya modernizm)
dolayısıyla bir mantığı ve "mekaniği" olamaz.

1.hayır, çünkü illa ilk görüşte olmak zorunda değil. ayrıca birden fazla ruh eşiniz de olabilir.
2.bu toplumsal cinsiyet ve muhafazakar toplumların demografisyle ilgili. bir çeşit baskıdan (yine rasyonalizme ve modernizme geliyoruz) ve kural, sınıflandırma aramaktan oluyor. aşkın her türlüsünün temelinde bilinç altında bazen cinsellikle bir bağ vardır. (bknz: freud veya freudu çok sevmeyenler için bknz: jung) buna anneye babaya maneviyata duyulan "aşk" da dahil.
3.kokainle aynı etkiyi yarattığına dair (beyindeki rezonansı) bir bilimsel çalışma var, sağda solda bulunabilir bi kaynak.bknz vermiyorum o yüzden :)
0
jimjim
(15.05.20)
Eski enerjim olsa uzun uzun yazardım ama kısaca şöyle. Aşk diye adlandırdığımız şey 3-4 yıllık bilemedin 5 yıllık ömrü olan bir duygu. Bunun nedeni ise soyumuzu devam ettirebilmek için yaptığımız yavrunun gereksinimlerini karşılamak için bize yeterli gelecek minimum yılın bu olması. Sanıldığı kadar romantik bir şey değil yani. Soyumuzun üremesi için evrimleşmiş bir duygu.
0
ruhen hastayim ben
(15.05.20)
Ben cevap veremem bu konulara fakat 303 filmi biraz cevap arıyor gibi. Aşkın ne kadarı kimyasal, bir ilişkiyi yürütmek için biraz kafaların da uyuşması gerekmez mi gibi tartışmalar var. Tavsiye ederim.
0
black holes in the sky
(15.05.20)
m.youtube.com Bu videoda kafanızdaki soruların bir çoğuna cevap bulabileceğinizi düşünüyorum. Biraz uzun ama izlemeye başlayınca su gibi geçecek. Ben Lacan’a yakın bir insan olarak Agah Bey’i ilk dinlediğimde bayılmıştım.

Kimseye aşık olmadım dediğiniz için de bu konuşmayı izlemenizi öneririm : m.youtube.com
Burada hem hiç aşık olmamak ne demek, hem aşk tanımı kişiden kişiye nasıl değişiyor onu anlatır.

İki konuşmasından birinde şehvet duygusundan da bahsediyor olması lazım. Bahsetmiyor ise kısaca üzerinden geçmiş olayım, toplumsal yapı ve ahlaki anlayışa geçmeden önce fallik dönemde başlar bu karmaşalar. 4 yaştan bahsediyorum. Daha ahlak kelimesini duymadığımız, toplumu algılayamadığımız bir dönem. Erkekler için karmaşık hatta. Siz erkek olduğunuz için o cinsiyetten örnek vereyim. Hem evdeki babanın hem de kendisinin aynı meme üzerinde hakkı vardır çünkü. Düne kadar kendisine ait olduğunu sandığı memenin başkasına ait olduğunu da bu dönemde fark eder. Bu dönem ile ilişkilidir gelecekteki aşk-şehvet ilişkileri.

3 için de şunu ayırt etmek lazım. “Aşık olmak” değil vücuttaki kimyayı değiştiren. Aşık olduğunuz kişi size aşık ise farklı bir kimya peydah olur aşık olmazsa farklı. Bunun sebebi de “tamamlanma” hissidir. Tamamlanma hissediyorsanız eğer mutlu olursunuz elbette. İnsanın arayışı budur. Nihayete kavuşma hissini yaşarsınız. Ama eğer karşınızdaki insandan sizi tamamlayamayacağına veya kendisinin sizle tamamlanmayacağına dair bir beyan alırsanız eğer -bu sözlü olmak zorunda da değil- bu noktada hayal kırıklığı veya karşılıksız aşk denilen hissi tecrübe etmiş olursunuz. O da sizi mutsuz eder.
Siz hiç aşkı karşılıksız kalıp da bu konu ile alakalı yine de mutlu olan insan gördünüz mü? İnsanın kendi, doğal yaşamının kendisine verdiği mutluluktan bahsetmiyorum ama onu düşünmeyin. X’i seviyorum ama o beni sevmiyor, benim x’e olan aşkım bile beni mutlu etmeye yeter demez kimse. İnsanın doğası bu değil çünkü. Attığımız her adım tamamlanma için. İnsanlara karşı da, nesnelere karşı da bu böyle. Bilimsel yaklaşımın tamamı için de Lacan okuyunuz :) soruların cevapları orada.
0
irene
(15.05.20)
(1)

EBA Akademik Destek ile ilgili

libertalium
Merhabalar, sınava hazırlanan bir 12. sınıf öğrencisiyim, EBA Akademik Destek ile 3 gündür çözemediğim ve teknik olduğunu düşündüğüm bir sorunum var, ilgili mercilere e-mail atsam da hala bir dönüş alamadığım için buraya yazmaya karar verdim. Eğer aranızda bilen birileri varsa yardım ederse çok çok
Merhabalar, sınava hazırlanan bir 12. sınıf öğrencisiyim, EBA Akademik Destek ile 3 gündür çözemediğim ve teknik olduğunu düşündüğüm bir sorunum var, ilgili mercilere e-mail atsam da hala bir dönüş alamadığım için buraya yazmaya karar verdim. Eğer aranızda bilen birileri varsa yardım ederse çok çok minnettar olurum, genelde oradan çalışıyorum.

Dilerseniz attığım e-maili gereksiz bölümleri kırparak buraya kopyalayıp yapıştırayım, orada özetliyorum.

İki gün önce Akademik Destek’in testler bölümünden bir deneme çözdüm, daha sonrasında deneme bittiğinde, ana sayfaya döndüğümde sayfanın üst kısmında “Sıradaki hedefin değişti. Devam etmeden önce net sayını ve ders hedeflerini buna göre güncellemelisin.” diyen sarı bir kutucuk çıktı, böylelikle bu kutucuğun altında kalan hiçbir bölüme erişim sağlayamadım. Sağ üst taraftaki ismimin yazdığı profil sekmesine de tıklamama izin verilmiyordu. “Net Hedefleri”ne tıkladığımda net hedeflerimi değiştirebiliyordum fakat “Devam etmek için değişiklikleri kaydetmelisin” tarzındaki sarı kutucukta da bu sefer Kaydet’e basamıyordum, böylece devam edemiyordum ve EBA Akademik Destek’te herhangi bir şeye erişemiyordum bu yüzden. Bu 1,5-2 gün önce oldu, hala da aynı şekilde, ekran görüntüsünü de ekte göndereceğim, teknik bir hata olduğunu düşünüyorum, lütfen yardım edin.

Kullandığım cihaz Dell marka Windows 10 işletim sistemli bilgisayar(Xiaomi telefonumda da aynı sorun var).
0
libertalium
(12.05.20)
Merhaba, ben de dediğiniz sıkıntıyı yaşadım bir deneme sınavı çözdükten sonra. Net hedeflerimi otomatik değiştirdi, sonra ben tekrar kendime göre çekmeye çalıştım ve kaydedemedim. Sonra sanırım sinirlenip çıkmıştım :( Ama bugün bir deneme daha çözdüm sıkıntı yaşamadım. Cihazlarınızdan kaynaklandığını düşünmüyorum o yüzden. Bence denemediyseniz çerezleri temizleyin girişleri falan sıfırlayın, yeniden girmek zorunda kalın belki düzelir. Eba'nın mailinize döneceğini çok zannetmiyorum açıkçası. Eğer okulunuzda bilgisayar öğretmeni varsa ona ulaşmaya çalışın olmadı, bir ihtimal yardımı dokunur belki..
0
black holes in the sky
(12.05.20)
(10)

Geçtiğimiz hafta sipariş verip kargosu eline ulaşan oldu mu ?

glavina
Sözlükte de kargo şirketleriyle ilgili bir başlık açılmış.Genel bir sorun mu yoksa benim şansım mı? Kargolar hafta sonu çalıştı mı? Çarşamba günü kargoya verilen siparişim 40-50 km mesafede kargo takipte hala yolda diye geçiyor. Kargo şirketi MNG bu arada.Müşteri temsilcisine zaten ulaşılamıyor. Çar
Sözlükte de kargo şirketleriyle ilgili bir başlık açılmış.Genel bir sorun mu yoksa benim şansım mı? Kargolar hafta sonu çalıştı mı? Çarşamba günü kargoya verilen siparişim 40-50 km mesafede kargo takipte hala yolda diye geçiyor. Kargo şirketi MNG bu arada.Müşteri temsilcisine zaten ulaşılamıyor. Çaresiz bekliyor muyuz?
0
glavina
(12.05.20)
Lens siparişi vermiştim. Bu sabah yurtiçi kargo kargoyu getirdi.

Ama bazı kargo şubelerinde yoğunluk olduğu söyleniyor. İki hafta önce gittigidiyor'dan verdiğimiz siparişi kargo şubesi yoğunluktan kabul etmiyor diye bir hafta geç kargoya verdiler.
0
GoodMorningTeacher
(12.05.20)
Perşembe günü pazartesi teslimatlı sipariş verdim. Bir iki saat gecikmeli geldi bugün.
0
ruhen hastayim ben
(12.05.20)
Kargolar depolardan çıkıyor da şubelerde aşırı yoğunluk ve kota olduğundan gönderimi sıkıntı. Neredeyse 24 saate kadar çalışan şubeler var. Eskisi gibi dün aldım sabah geldi devri bu dönemde yok gibi görünüyor.
0
bahoho
(12.05.20)
Teşekkürler cevaplar için, bana denk geldi herhalde çaresiz bekliyoruz.Birde hafta sonu sokağa çıkma yasağında kargo şirketleri çalışıyor mu bilginiz var mı ?
0
🌸glavina
(12.05.20)
evet çalışıyorlar. hatta pazar günü bile dağıtım yapanlar var. belki de hepsi yapıyordur bilmiyorum. kargo konusu tamamen muamma bu arada yani genellemek imkansız mahalle mahalle şube şube çok değişiyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(12.05.20)
Aras Kargo, adres eksik deyip getirmedi. Telefon numaranız yanlış vs. dedi. Telefonda görüştüğüm kişinin duraksamalarından söyleyebilirim yüzde yüz yalan söylüyorlardı. 3 gün bekleme süresi varmış kargonun, son gün arayıp gidip almak zorunda kaldım. Aras Kargo sıkıntı yaşadığım tek kargo şirketi. Zorunda kalmadıkça tercih etmiyorum.
0
black holes in the sky
(12.05.20)
mng siparişimi 2 haftada getirmedi. en son gittim kendim aldım.
0
jelly bear
(12.05.20)
@black holes 3 gün bekleme süresi gönderim şubesinde mi varış şubesinde mi? varış şubesine gelse gidip dağıtıma çıkmadan teslim alacağım. Henüz varış şubesine gelmemiş kargom bir de orada mı 3 gün bekleyecek?
0
🌸glavina
(12.05.20)
@jelly bear yapma ya. Şehirler arası yasak olmasa ben de gidip alacağım.
0
🌸glavina
(12.05.20)
dün sabah (pazartesi) şubeye teslim edilen, ankara > istanbul paketinin tahmini teslimine çarşamba demiş yurtiçi kargo. normalde 1 gün malum ankara'dan istanbul'a.

direk 2 gün süre vermeye başladılarsa sıkıntı vardır :/

bir de kargoyu gönderen arkadaş "özellikle sabah erken saatte vermeye çalıştım, bazen aynı gün işleme alamıyorlar her paketi" dedi. anlaşmalı göndericilerinden gezerek aldıkları paketleri de gönderici şubeye yığıp sırayla işleme alıyorlar muhtemelen.
0
savidan
(12.05.20)
(9)

Filtre verme

cilekli krep
Ben hiç filtre vermedim inanmıyorum da zaten. Ama bu sene koronadan dolayı temizlikçi ablaya biraz yardim etmek istiyorum hazır ramazan gelmişken de sadaka verir gibi olmasın diye filtre vermek istiyorum.ancak bunlar nasıl denir bilmiyorum. Ayıp olur mu onu da bilmiyorum. Yanı iki sorum var bir ayıp
Ben hiç filtre vermedim inanmıyorum da zaten. Ama bu sene koronadan dolayı temizlikçi ablaya biraz yardim etmek istiyorum hazır ramazan gelmişken de sadaka verir gibi olmasın diye filtre vermek istiyorum.ancak bunlar nasıl denir bilmiyorum. Ayıp olur mu onu da bilmiyorum. Yanı iki sorum var bir ayıp olur mu iki ayıp olmazsa nasıl mesaj atmalıyım.

Ayıp olma düşüncesini de şuradan kurdum. Sonuçta ekmeğini eline almış bir kadın kendisi bana bişey söylemedi ama iki aydır iş yapamadığını da biliyorum. Zor durumda olduğunu düşünüyorum sadece.
0
cilekli krep
(11.05.20)
Bu arada banka hesap nosu falan bilmediğim için sormadan etmeden yollayamıyorum para.
0
🌸cilekli krep
(11.05.20)
Dinle alakam yok ama, o fitre olmasin sakin?

Ayip olmaz, neden olsun? Muhtemelen ihtiyaci vardir simdi. Bir ihtiyaciniz var mi, arkadas erzak kolisi dagitiyor size gonderelim mi gibi bir palavra sikip, fitre icin ayirdiginiz miktarla erzak vs alip, belki kalan parayi da bir zarf icinde koliye koyup evlerine goturebilirsiniz.
0
kurbanlik koyun
(11.05.20)
Filtre değil fitre.

Karşınızdakine ramazan fitresi olarak verdiğinizi söylediğinizde almamazlık edeceğini zannetmiyorum. Siz inanmasanız dahi hanımefendi sizin dini görevinizi yerine getirdiğinizi düşünecek o yüzden sorun olmaz.

Bence ayıp bir şey değil. Korona zamanı zaten dediğiniz gibi iki aydır sorun yaşıyor olabilir. Gerçekten yardıma ihtiyacı varsa zaten reddetmez. Siz de güzel düşünmüşsünüz hem hanımefendiyi tanıdığınız için gönül rahatlığıyla vereceksiniz.
0
black holes in the sky
(11.05.20)
"merhaba x hanım. eğer kabul ederseniz ramazan ayı vesilesiyle bu seneki fitremi size vermek istiyorum." vs gibi bir mesaj atabilirsin. ayıp değil.
0
ala09
(11.05.20)
valla bunca yıl yanlış yazmışım bir kere de düşünmemişim filtre ne kahve filtresi mi tabii ki fitre.
0
🌸cilekli krep
(11.05.20)
Ayıp değil bence de. Herkesin zoruna gider, yardım kabul etmek kolay bir şey değil. O da ayrı bir tevazu gerektiriyor. Siz de tevazu ile hareket edersiniz (ki öyle anlaşılıyor üslubunuzdan) rencide olmayacaktır diye umuyorum:

"X Hanım, fitre olarak ayırdığım bir miktar var bu sene, kabul ederseniz size vermek istiyorum."

İnanmadığınız için fitre demek istemezseniz "birine faydası olsun diye ayırdığım bir miktar para var, kabul ederseniz size vermek istiyorum" da diyebilirsiniz. Yine istediğiniz kişiye yardım amacına ulaşır.
0
gayda
(11.05.20)
bence direkt eline zarfla sikistirin "bunu size ramazan yardimi/bayram harcligi olarak vermek istedim, kabul ederseniz sevinirim" diye. hayir demeyecektir.
0
yoggi
(11.05.20)
Cok güzel düşünmüşsünüz.

Yardımlaşma çok güzel bir duygu.
0
intern in the house
(11.05.20)
Yaziniz beni gecmise goturdu. Bi seyler yazayim derken sonra fark ettim ipin ucu kacmis, hayli uzamis yazdiklarim. Gozlerimde yaslarla kalakaldim. Sildim hepsini.
Ne hayatlar yasaniyor bilmiyorsunuz. Sentetik hayatlarimizda yaratilmis ihtiyaclarimizla bogusurken ne anneler caresizligin dibini yasiyor su anda. "Allahim yardim et."

Ne guzel çevrenize karsi sagir degilsiniz, Dilsiz de olmayin. Mutlaka sorun.

Madem ki varsiniz, madem ki dunyadasiniz siz inanmasaniz da allah size inaniyor demektir.
0
Kirmizibavul
(12.05.20)
(6)

Netflix Forum | Beklentileri karşılar mı sizce?

d0RuK
Eşim silah doğrultmasa dizi-film izleme olaylarına hiç girmeyeceğim ama gün geçtikçe ısınmaya başlıyorum bu işlere. Anladığım şey web sitesi kurma işleri falan.Artısı, eksisi var mı, değerlendirir misiniz? Daha da önemlisi, katkıda bulunmak ister misiniz, bunu teşvik eden bir yapı mı sizce?https://n
Eşim silah doğrultmasa dizi-film izleme olaylarına hiç girmeyeceğim ama gün geçtikçe ısınmaya başlıyorum bu işlere. Anladığım şey web sitesi kurma işleri falan.

Artısı, eksisi var mı, değerlendirir misiniz? Daha da önemlisi, katkıda bulunmak ister misiniz, bunu teşvik eden bir yapı mı sizce?

netflixforum.net
0
d0RuK
(10.05.20)
dizi film izleyen kişiler için netflix bir tür vakit öldürme aracı netflix üzerinden bir şeyleri takip etmezler. film dizi = netflix olarak algılayan kitle de forumlarla falan uğraşmaz rastgele bi şey açar izler. yani bana göre fikir olarak pek iyi değil. sinema üzerine türkçe bir forum isterim ama netflix içeriklerinden ibaret olacaksa istemem.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.05.20)
Forum kültürü bitti epey. En son 4 sene önce bir forumda takılıyorum, o da bir gençlik dizisi üzerineydi. Proletarier'e katılıyorum. Netflix'in çoğu özgün içeriği de bir anda izleyip yeni sezonu gelene kadar unutmak üzerine. Hem diğer diziler hafta hafta yayınlandığı için forumlarda sürekli teoriler dönerdi, her bölüm için farkı yorumlar vs. yapılırdı. Netflix bütün bölümleri aynı anda verdiği için bu imkan da ortadan kalkıyor. Hem sürekli spoiler paylaşanlarla daha fazla uğraşmak zorunda kalırsınız. Başarıya ulaşmasını çok isterim ama pek uzun ömürlü olmaz gibi. Bol şans.
0
black holes in the sky
(10.05.20)
Arkadaşlara katılıyorum.

tüm sezon aynı anda yayınlandığı için bölüm bölüm değilde sezon sonunda teoriler tartışılabilir, bazıları anlamadığı çıkarım yapamadığı şeyleri sorabilir. ben de en çok sezon arasında diziyi unuttuğum için önceki sezon ne oldu yav deyip araştırıyorum, bölüm veya sezon özeti detaylı bir şekilde var mı diye. genelde wikipedia da bu özet işi çözülüyor.

ekşisözlükte bir nevi forum işlevini görüyor teoriler ve genel yorum açısından ama gereksiz entry olabiliyor ya da arama motoruna yazınca spesifik ne istediğiniz çıkmıyor

diğer teoriler ya da merak ettiğim bir şey olursa googlelayınca redditte karşıma çıkıyor.
0
fezagezgini
(10.05.20)
Forum kültürü bitti maalesef. Özellikle ekşi sözlük gibi popüler mecralar yazar alımlarını herkese açtıktan ve facebook, twitter gibi sosyal medya kültürü oturduktan sonra user created content'in büyük kısmı o mecralara akıyor. O yüzden bence uğraştığına değmez.
0
roket adam
(10.05.20)
eger yayınlanan dizilerle ilgili yorumlari ve trivia bilgileri kapsiyorsa ben arada bakarim. netflixte ne izleyelim deyince genelde eksiye ya da google a bakip ona göre secim yapiyoruz ama her zaman verimli olmuyor. bir site olsa ve orada netflix dizileri ile ilgili yorumlar olsa, dizi ile ilgili ekstra bilgi olsa güzel olur. ama bu forum formatında olur mu emin degilim.
0
proteus
(10.05.20)
mantıklı bir girişimmiş kendileri
0
biber
(12.05.20)
(1)

beinconnect hakkında-ücretsiz üye olayım mı?

lovemyself
parasite filmini izlemek istiyorum. sadece beinconnect'te var. onda da otuz günlük ücretsiz üyelik diyor.işin için de Digiturk olunca huylandım. üye olup, izleyip, sonra iptal edeyim mi? Netflix, blutv, mudi bana yetiyor çünkü.televizyondan baktım, orada ücretsiz üyelik vs demiyor. mubi'de bilgisaya
parasite filmini izlemek istiyorum. sadece beinconnect'te var. onda da otuz günlük ücretsiz üyelik diyor.
işin için de Digiturk olunca huylandım. üye olup, izleyip, sonra iptal edeyim mi? Netflix, blutv, mudi bana yetiyor çünkü.

televizyondan baktım, orada ücretsiz üyelik vs demiyor. mubi'de bilgisayardan ya da televizyondan girmenin farkı vardı, bu da onun gibi mi? sadece bilgisayardan girince mi ücretsiz üye olunuyor? (üye olan tek cihazdan izleyebilir, yazıyor, o yüzden bilgisayardan üye olup tv'den devam edemeyebilirim galiba)

maç hiç izlemem. film ve dizi takip ediyorum. bu konu dışında da, bu platformu seversin, çünkü çok güzel bi şe, gibi tahminleriniz var mı?
0
lovemyself
(09.05.20)
Karantinanın ilk günlerinde ücretsiz üyelikle izledim birkaç şey. Kredi kartı bilgisi istemiyorlar bu yüzden iptal etmenize gerek yok, mail gönderiyorlar bitti haberiniz olsun diye.
0
black holes in the sky
(09.05.20)
(2)

Çok kişiyle dizi, film izlemek

izmitcan
Netflix party dışında min 2 kişiyle, istediğimiz siteden dizi film izleyebileceğimiz bir platform var mı ? chat kısmı da olsun.
Netflix party dışında min 2 kişiyle, istediğimiz siteden dizi film izleyebileceğimiz bir platform var mı ? chat kısmı da olsun.
0
izmitcan
(09.05.20)
hiç denemedim ama discord'da olan ekran paylaşma özelliğiyle yapılabilir hem chat kısmı da var.
0
GreyFever
(09.05.20)
4 5 sene evvel YouTubedaki filmleri plug.dj sitesinden izleyebiliyorduk. Şimdi nasıl bilmiyorum
0
black holes in the sky
(09.05.20)
(5)

kiz kardes

alexaalexa
Merhaba, kiz kardesim cok zor gunler geciriyor. Kendisi 26 yasinda, zor bir sinava hazirlaniyor. Ailevi olarak zaten sikintili bir durumdayken erkek arkadasiyla ayrildilar. Daha once hic terk edilmemisti, yataklara dusecek kadar kotu oldu. Bu ruh halindeyken aile ici olaylar ve sinav stresi da kendi
Merhaba, kiz kardesim cok zor gunler geciriyor. Kendisi 26 yasinda, zor bir sinava hazirlaniyor. Ailevi olarak zaten sikintili bir durumdayken erkek arkadasiyla ayrildilar. Daha once hic terk edilmemisti, yataklara dusecek kadar kotu oldu. Bu ruh halindeyken aile ici olaylar ve sinav stresi da kendisini daha cok etkiler oldu. Bugun yine cok dramatik seyler yasadik. Ben takmiyorum ve ruh sagligimi mumkun oldugunca korumaya calisiyorum ama kardesim cok naif, kahroldu, onun icin cok uzuluyorum. Onu mutlu etmek ve ablasi olarak ne olursa olsun hep yaninda olacagimi ve onu cok sevdigimi gostermek istiyorum. Yurtdisinda yasiyorum, her gun saatlerce konusuyoruz, bazen duygusal bazen de komiklikler yapiyorum onu neselendireyim diye. Psikiyatra da gidiyor. Onun icin yapabilecegim bir sey geliyor mu akliniza? Guzel bir hediye paketi yapip gondermeyi dusundum ama icinde ozel seyler olmali, ya da ona sevgimi hissetirecek, neselendirecek bir surpriz... butce siniri yok ama maddi degerinden cok onu degerli hissettirecek bir sey olmasi onemli. Cok tesekkurler simdiden cevaplariniz icin.
0
alexaalexa
(07.05.20)
Çocukluğunuzu hatırlayacak bir şey olabilir. Daha önce kaybettiği sonra bir daha almadığı bir şey olabilir.
0
black holes in the sky
(07.05.20)
şu an normal-alıştığı düzenden çıkıp kurulu düzeninde boşluk oldu. bu boşluğu da gerek konuşmalarla gerek başka şeylerle siz doldurmaya çalışacaksınız. buddy gibi. ayrıca dikkatini başka başka yöne çekmek daha iyi olabilir. sınav gibi. bir de "önünde önemli bir sınav var, ona odaklan,ağlayacaksan ondan sonra biladerim. yılmak yok. sınava odaklan" diyip dertleri biraz da olsa gazla ertelemek işe yarayabilir(ne kadar sağlıklı olur bilemem)
0
MtKrt
(07.05.20)
benim şahsi düşüncem "sınava odaklan o daha önemli" dememeniz. sizin için çok önemli olan şey, onun için o kadar önemli olmayabilir kaldı ki sınavda başarısız olursa daha beter dibe vurabilir. kendini iyi hissedeceği şeyler söylemelisiniz bence. ne olursa olsun ben buradayım, hayattaki hiçbir şey senden önemli olmasın senin için vs gibi şeyler duyarsa belki kendini daha iyi hisseder. böyle zamanlarda insan kendini iyice değersiz hissediyor çünkü ve evet ya ben kendime lazımım demesi gerekiyor yoksa çok zor toparlanıyor.
umarım bi an önce morali düzelir kardeşinizin.
0
matilda
(07.05.20)
ayrılık acısını çok geç tatmış bunları erken tadıcan ki yıkılmıcan.
0
mikahakkinen
(07.05.20)
Ben Sosyopix'i epey başarılı buluyorum, birlikte güzel anılarınızı hatırlatacak fotoğraflarınızı (çocukluk günleri, birlikte yapılan tatiller vs.) siteye yükleyip altlarına da ufak notlar yazıp bastırabilirsiniz. Anı çerçevesi ve albümler çok güzel oluyor, ikisinden de sipariş verdim, 1-2 gün içinde hazırlayıp gönderiyorlar istediğiniz adrese.
0
opucuk baligi
(07.05.20)
(4)

Netflix mi Beinconnect mi?

msb
Ya da başka bi platform mu?Film arşivi kısmı en önemli kriter benim için.Dizi izlemeyi çok sevmiyorum. Uzun zamandır mevcut Netflix aboneliğim var ama bi film izleyecek olduğum zaman arıyorum, çoğu zaman sonuçlarda çıkmıyor aradığım film.Ne önerirsiniz?
Ya da başka bi platform mu?

Film arşivi kısmı en önemli kriter benim için.

Dizi izlemeyi çok sevmiyorum. Uzun zamandır mevcut Netflix aboneliğim var ama bi film izleyecek olduğum zaman arıyorum, çoğu zaman sonuçlarda çıkmıyor aradığım film.

Ne önerirsiniz?
0
msb
(03.05.20)
Netflixte film yok dogru duzgun.

Bein'in icerigi daha seckin. Art house seviyorsan da mubi ya da bi tik dusugu blutv
0
brkylmz
(03.05.20)
Beinconnectteki bazı diziler kaldırılmış. Güncel durumlarına bir bakın derim. Hala duruyorlarsa Beinconnect
0
black holes in the sky
(03.05.20)
bein dizileri sak diye habersiz kaldiriyorlar ansizin ona gore yap secimini. mesela the big bang theory kaldirilmis
0
sting
(03.05.20)
bein'de westworld ve the magiciansı izledim. başka düzgün dizi var mı emin değilim. game of thrones falan var. ücretsiz filmler genelde çok kötü. imdbde ne kadar 3-4 yıldız alan film varsa bein'de.
0
9kuyruklukedi
(03.05.20)
(6)

z kusagi hk

müptezel dostoyevski
z kusagi nasil bu kadar rahat dileniyor ? satis yaptigimiz web sitelerine girip canli destekten ya da instagramdan o kadar rahat bir sekilde dilencilik yapiyorlar ki, aklim almiyor, dilenmek, bedava bir sey talep etmek ne zaman bu kadar normal oldu? ayda 1 olsa cok normal dersiniz, ama gunde 20 30 d
z kusagi nasil bu kadar rahat dileniyor ? satis yaptigimiz web sitelerine girip canli destekten ya da instagramdan o kadar rahat bir sekilde dilencilik yapiyorlar ki, aklim almiyor, dilenmek, bedava bir sey talep etmek ne zaman bu kadar normal oldu? ayda 1 olsa cok normal dersiniz, ama gunde 20 30 defa oluyor bu, her platformdan sanslarini deniyorlar, whatsapp, instagram, sitelerden, mail ile vb.

insanlar bunlar gibiler yuzunden kyk borclarinin silinmemesini istiyor olabilir mi? biraz boyle bakmak lazim sanirim olaya

siz nasil karsiliyorsunuz bu yeni neslin gurursuz halini ?
0
müptezel dostoyevski
(03.05.20)
Size sonuna kadar katılıyorum. Sosyal medyadan, çeşitli sitelerden bu yardım olayı(gerçekten ihtiyacı olana) yaygınlaşınca bizim tembel nesil de ulan hadi bi şansımı deneyime kadar düştü. Hadi ben bunlara kızmıyorum adamlar şansını deniyor. Asıl kızılacaklar bunları her ortama taşıyıp hadi bi el atalım diyenler. Sözlükteki şu ipad mevzusunu görünce saçlarımı yoldum resmen. Kyk borcu hikâyesinde de haklıkık payınız bulunuyor. Benimde ihtiyacm vardı ancak ne zaman ve nasıl ödeyeceğimi bilemediğim bir borca girmek yerine üç kuruşla gittim geldim okula. Bizden öncekiler nasıl ödediyse şimdi krediyi sigaraya basanlarda ödeyecekler. Sürekli bir yerden bedava, kolay yollu geçinmeye çalışan bu bebeler bunun en kolay yolunu dilenmek ve youtuber olmakta bulmuşlar. Daha gece konuştuk kardeşimle keşke youtube hiçbir şekilde ödeme yapmasa da gerçekten kaliteli bir şeyler görsek.
0
Başkalaşım
(03.05.20)
Z kuşağından biri olarak söylüyorum,
Zaten şımartılmış olan çok kişi var Z kuşağında. El bebek gül bebek büyüyen çok ve bizden sonraki nesil daha fena olacak bu konuda. Bu kişiler zaten genelde hala istediklerine kavuştukları için pek yardım talebinde bulunmuyorlardır. Bulunuyorlarsa da yokluk bilmedikleri ve ilk defa karşılaştıkları yokluğa katlanamadıkları içindir.

Bir de kendimizi bir bok zannediyoruz. Bizim kuşakta inanılmaz fazla olan bir şey bu. İki kitap okuyan değil iki tane YouTube videosu izleyen kendini bir şey zannedip saçma sapan bir şekilde, kendini çok yükseklerde görüyor. Bir şeye ulaşamayınca da her yol mübahtır anlayışıyla bunu zaten hak ettiğini düşünerek istemekte, dilenmekte bir beis görmüyor. Çünkü şöyle düşünüyor, benim olması gereken şey bende değil, param yok, o zaman kim nasıl olursa olsun bunu bana tedarik etmeli.

Bir de insanların bir şeyleri nasıl elde ettiğini gördükçe çabalayasımız gidiyor. Liyakattan bahsediyorum. Liyakatın bu kadar abartıldığı ama hiçbir zaman hakkaniyetle uygulanmadığı bir ortamda biz kendi alın terimizle bir yerlere gelmenin çok zor belki de imkansız olduğunu düşünüyoruz. Başka yollara başvurmaktan çekinmiyoruz.

Maalesef.
0
black holes in the sky
(03.05.20)
kurmalifare
(03.05.20)
paco de lucia +1 cami önlerinde dilenen z kuşlağı görmedim. ya y kuşağı ya da daha eski kuşaklar var. ve de onların zorlamasıyla dilenen çocuklar var. napıcaz şimdi? y kuşağı nasıl rahat dileniyor diye mi konuacıcaz?
0
papuayenigine02561
(03.05.20)
Sen buna dilenmek diyorsun, z kuşağı ise "ne var amk şu işi kolaylaştırsanız" diyor.
(bu arada z kuşağı 90-sonu 2bin başı oluyor, bu arkadaşların henüz kyk kredisi borcu gelmedi ama bunlar bizden daha çok diyecekler)

Herkes 1 lira verse'cilik olabilir bu durumun adı. Apolitik yetişen son nesil bunlar, sosyal iletişim açısından da rahatlar. Kafalar rahat çünkü ülke tarihinin ekonomik olarak en rahat olduğu senelerde doğdular. Muhtemelen her istedikleri yapıldı ya da alternatif bulundu. Bu yüzden zorluğa karşı tahammülleri yok, yokluk bilmiyorlar. Ben buna şımarıklık demiyorum, daha derin bir mevzu bu; "bitane de bana var işte fakir mi yapar seni" diyor. İlk bakışta haklı çünkü, ne olacak yani bitane ona versen, fakir mi olacaksın?
Eşitlik, hak kavramlarına bakışları daha farklı. "ama sana verirsem öbürüne de vermek zorunda kalırım" dersin, "önce o isteseymiş" der.

Aslında kuşak muhabbeti yapmayı sevmiyorum ben, hatta z kuşağını açıkça tanımlayabilmemiz için biraz daha zaman geçmesi lazım bence ama verdiğin örnek özelinde kendimce bir çıkarım yapabildim. Yukarıdaki cami'de dilenen z kuşağı yok örneğinin çıkış noktası güzel mesela. Ama onun bir değişiğini yapıyor z kuşağı, abi yanlış anlama dilenci değilim diyip yol parası ya da akbil istiyor. Önceki nesillerde de bu yok mesela, normal giyimli gençlerin yolda durdurup para "rica etmesi" önceden yoktu.
Bunu duygu sömürerek ve kendini küçük düşürerek değil, sosyal bir etkileşim ve eğlence olarak görüyorlar. Çoğunun o paraya ihtiyacı yok belki de, daha az zahmetle edinebilir o parayı. Ama bunu kötü ya da utanılacak bir şey olarak görmüyor.
0
Bruce
(03.05.20)
cami onlerinde dilenen dilenciler ile sosyal medyada dilenenler arasinda bir fark yok.

cami onlerinde dilenenlerin cogu x ve y kusagi.

simdi kalkip bu x ve y kusagi neden bu kadar rahat dileniyor diyebilir miyiz?
0
Leonardo~Da~Vinci
(03.05.20)
(3)

Whatsapp web fotoğraflar

ddenizz
W webdeyken bana gönderilen fotoğraflar bilgisayarda nereye kaydoluyor. Resim geldi indir dememe gerek kalmadan mobildeki gibi yüklenmiş olarak geliyor zaten peki nereye kaydoluyor?
W webdeyken bana gönderilen fotoğraflar bilgisayarda nereye kaydoluyor. Resim geldi indir dememe gerek kalmadan mobildeki gibi yüklenmiş olarak geliyor zaten peki nereye kaydoluyor?
0
ddenizz
(29.04.20)
İndirmeniz lazım diye biliyorum.
0
black holes in the sky
(29.04.20)
kaydolmuyor. indirmeniz lazım.
0
ryhmer
(29.04.20)
Eger indirirsen browserin indirilenler klasoru nereyse oraya indiriyor.
0
nax
(29.04.20)
(11)

Çene asimetrisi ortodonti tedavisi ile çözülür mü

namidigerkokuc
22 yaşındayım. Ön dişlerim ayrık, tel taktırmak istiyorum. Ama çenemde de biraz asimetri var. Sol çenem ve yanağım, soldakilere göre daha dolgun duruyor. Bazen bu durum gerçekten moralimi acayip bozuyor.. ameliyatsız bi şekilde halledilebilir mi?
22 yaşındayım. Ön dişlerim ayrık, tel taktırmak istiyorum. Ama çenemde de biraz asimetri var. Sol çenem ve yanağım, soldakilere göre daha dolgun duruyor. Bazen bu durum gerçekten moralimi acayip bozuyor.. ameliyatsız bi şekilde halledilebilir mi?
0
namidigerkokuc
(28.04.20)
*sağdakilere
0
🌸namidigerkokuc
(28.04.20)
Benim de aynı şekilde sol çenem ve sağ çenem bariz bir şekilde farklı şekilde ama şehlalık gibi düşünün ciddi seviyede değilse karakteristik katıyor yüzünüze takılmayın bence.
0
eatpraylaw
(28.04.20)
Çeneye etkisi oluyor ordotonti tedavisinin bende yararı olmuştu. Dişçinizle görüşmeye gidince bu konuyu sorarsınız zaten o faydalı bilgi verecektir.
0
black holes in the sky
(28.04.20)
bende de çene geriliği var. bazıları ameliyat da dedi. bazıları ortodonti ile de çözülür, evet çene ameliyatı kadar kusursuz olmasa da çene ameliyatının riskine ve eziyetine değmez dediler.

anladığım kadarı ile ortodonti tekniği çok ilerledi. gittiğim doktor bayağı bilinen birisiydi ve iddialı konuştu açıkçası.
0
denizgonen
(28.04.20)
Iyi bi ortodontist cozebilir
Bakirkoye yakinsan burda cok iyi biri var yazarim
0
Flipsflops
(28.04.20)
@flipsflops yakın değilim ama İst.da okuyorum uzaklık sıkıntı değil. Söylerseniz çok iyi olur
0
🌸namidigerkokuc
(02.05.20)
@6 @eileengray evet benim de çiğneme kaslarıyla ilgili bi sıkıntı olabilir ama yanakların dolgunluğu falan da asimetrik. Bi de çenenin çıkıntılı olduğu tarafı daha çok seviyorum, burası inerse çene çok üçgenimsi olabilir:( bilemiyorum ya. Sakız falan işe yarar mı ki
0
🌸namidigerkokuc
(02.05.20)
@eatpraylaw evet bazen hoşuma gidiyo ama sol capraz sağ çapraz fotolar aynı olmayınca bi değişik oluyo
0
🌸namidigerkokuc
(03.05.20)
Cevaplayan herkese teşekkür ederim:)
0
🌸namidigerkokuc
(03.05.20)
@6 @eileengray bi de bu botoks kalıcı mı oluyor acaba. Ya da zaman içinde botokslu tarafın aynı kalıp, diğer tarafın gelişmeye devam etmesi gibi bir durum olur mu ki. Plastik cerrahlar yapıyor değil mi bu işlemi
0
🌸namidigerkokuc
(03.05.20)
kimsenin cenesi simetrik degil ki.

ac modellerin fotograflarina bak. iki taraftan da ceneleri ayni ise gel suratima tukur.
simetrisizlik dogal olmanin ve normalligin belirtisidir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(03.05.20)
(5)

Okuma önerisi

metingiller
Distopya kelimesiyle çok sık karşılaşmaya başladım son zamanlarda. Ufak bir araştırma sonucu distopyadan önce ütopya kavramını anlamam gerektiği sonucuna ulaştım. Bu konuda okuma yapmak kavramları kafamda detaylandırmak istiyorum. Okuma önerilerinize ihtiyaç duyuyorum. Yardımcı olursanız sevinirim.
Distopya kelimesiyle çok sık karşılaşmaya başladım son zamanlarda. Ufak bir araştırma sonucu distopyadan önce ütopya kavramını anlamam gerektiği sonucuna ulaştım. Bu konuda okuma yapmak kavramları kafamda detaylandırmak istiyorum. Okuma önerilerinize ihtiyaç duyuyorum. Yardımcı olursanız sevinirim. Teşekkürler
0
metingiller
(27.04.20)
distopyadan önce ütopya okumanız gerekmiyor. istediğinizle başlayabilirsiniz.

ister ütopya olarak Thomas Moore-Utopia okuyun, ister distopya A.Huxley-Brave New World.

aşağı yazarlar ben başlatmış olayım en bilindikleri
0
AlsterWasser
(27.04.20)
George Orwell 1984 ve Hayvan Çiftliği

Fahrenheit 451

Türün ilk örneklerinden Zamyatin'in Biz kitabı var. Demir Ökçe de distopya diye anılır zaman zaman ama açıkçası Jack London'un politik görüşlerini içeren bir yapıt sadece.
0
black holes in the sky
(27.04.20)
Campanella'nın Güneş Ülkesi de eski ütopyalardandır.
0
wish i could find a way to disappear
(27.04.20)
yevgeniy ivanoviç zamyatin distopyanın atası kabul edilir. zamyat'in biz kitabı distopik dünyanın ilk eseridir. öyle ki, orwell'in 1984 kitabı bu kitabın sönük bir örüntüsüdür. ithaki yayınları/biz kitabıyla başlaman doğru olur kanısındayım.
0
galaksi yolcusu
(27.04.20)
Zamyatin- Biz ile başlamanı öneririm
0
purplee
(27.04.20)
(5)

Bu size de oluyor mu? (Beynim umumi tuvalet gibi çalışıyor)

jeanvaljean21
Durmuyor düşüncelerim bir an bile. Öyle anksiyete falan da değil ha, düşüncelerimi durduramıyorum. Oradan oraya oradan oraya, rüzgarda savrulan BİM poşeti gibi. Hiçbir bağlam birliği yok, diyet yapıyorum bu aralar neyse akşam diyetle ilgili bir şey okurken verdiği kilolardan Sibel Can geliyor aklıma
Durmuyor düşüncelerim bir an bile. Öyle anksiyete falan da değil ha, düşüncelerimi durduramıyorum. Oradan oraya oradan oraya, rüzgarda savrulan BİM poşeti gibi. Hiçbir bağlam birliği yok, diyet yapıyorum bu aralar neyse akşam diyetle ilgili bir şey okurken verdiği kilolardan Sibel Can geliyor aklıma onun oynadığı Berivan dizisinden hareketle şimdi aramin bozuk olduğu Berivan adlı arkadaşım geliyor sonra onunla ortak arkadasimiz eski kırığımı hatırlıyorum lisede tanışmıştık oradan aklım liseye gidiyor lise arkadaşlarımı hatırlıyorum sonra liseden bir arkadaşımı iki gündür arayacağım deyip aramadigimi hatırlayıp onu arıyorum kendisi yurtdışında AB'nin Corona politikasını konuşuyoruz daha sonra salgindan sonraki ekonomik krizi düşünüyorum sonra aklıma 2018deki ekonomik krizin ilk zamanları geliyor, arkadaşla cafede ekonomi tartışıyoruz, ABD vizesine başvurmuş onu konuşuyoruz. Saka değil bu. Durduramıyorum düşünceleri, bağıracak gibi oluyorum. Bu size de oluyor mu?
0
jeanvaljean21
(27.04.20)
Aklını öncelikli olarak meşgul edecek ciddi bir işin ya da sorunun yok mu?
0
i ve been mistreated
(27.04.20)
Fikir uçuşması. Meditasyonu arastir.
0
tunaktunaktun
(27.04.20)
işsizlikte çok normal.
0
diffarentiationation
(27.04.20)
Benim de tamamen böyle. Ama ben "Beynin işi zaten düşünmek, aferin oğluşuma baya iyi yapıyor bak hızlı hızlı ordan oraya atlıyor" diye kendi kendimi ikna ediyorum sdhshd

Meditasyon falan da araştırma, bu tarz saçma zırvalarla zaman kaybetme yani. Gerçekten rahatsız ediyosa gider ilaç falan kullanırsın ama gidip meditasyon yapmak nedir yani biraz özsaygı lütfen..
0
nundu
(27.04.20)
Herkesin öyle değil mi yahu :(
0
black holes in the sky
(27.04.20)
(6)

bu kitap ne kadar eder?

matilda
herkese selam, elimde 1940 basımı, goethe'nin genç werther'in acıları isimli kitabı var (türkçe çevirisi) 2. baskı. temiz bir kitap. ben tabii ki bu kitabı satmayı düşünmüyorum. çocuklarıma miras kalsın istiyorum. ama şu anda ya da ilerde para eder mi, ederse ne kadar eder diye de merak ediyorum. bu
herkese selam,
elimde 1940 basımı, goethe'nin genç werther'in acıları isimli kitabı var (türkçe çevirisi) 2. baskı. temiz bir kitap. ben tabii ki bu kitabı satmayı düşünmüyorum. çocuklarıma miras kalsın istiyorum. ama şu anda ya da ilerde para eder mi, ederse ne kadar eder diye de merak ediyorum. bu konuda bir bilgisi olan var mı?
0
matilda
(27.04.20)
kisisel deger disinda pek bir degeri yok acik söylemek gerekirse.

seveni icin belki 100 lira eder. belki 300 ama öyle 100 bin olmaz yani.

bende almanca ilk baski jules verneler var mesela, onlarin bile degeri 150-200€ filan. evde sürüyle 1900 önesi basim kitap var hatta.

sakayla karisik gercek, goethe imzali türkce eser olsaydi ederdi :)

cocuk icin güzel hediyedir ama, o baska.
0
duygusuzromantik
(27.04.20)
Andre Gide'in artık baskısı olmayan 1960 basım Ayrı Yol kitabına ve Jack London'un yine baskısı yapılmayan 1944 basım Dağdan İnme kitabına toplam 20 lira bile ödemedim. Genç Werther'in Acıları daha popüler ama yine de çok bir şey edeceğini zannetmiyorum. Bence çocuklarınıza bırakın.
0
black holes in the sky
(27.04.20)
68 baskisina 25lira istiyorlar: www.nadirkitap.com

cok iyi durumda, ciltli falansa belki 50-100 arasi eder. bazi eski kitaplarin sayfa kalitesi cok iyi oluyor. oyle bir seyse belki biraz daha koyar. bende 1950lerden kalma muhendislik kitaplari var, kagit kalitesi nasil iyiyse sifir gibi namissizlar..
0
ubi dubium ibi libertas
(27.04.20)
açıkçası düşündüğünüz kadar değerli bir şey değil.

1774 yılında basılmış Almanca bir kitabın 1940 yılında üstüne bir de Türkçe çevirisi..

20 lira falan iyi gerçekten.
0
AlsterWasser
(27.04.20)
Özel bir kitap olmadığı için pek para etmez. Çevirmenin imzası, eski sahibinin damgası, 10/10 durumda ilk baskı falan olsa 200-250 tl eder. Bu haliyle 25-50 tl arası.

İleride de pek bir şey etmez malesef.
0
lancelot du lac
(27.04.20)
1960 yılı öncesi baskıları nadir kapsamda değerlendiriyoruz fakat bu parasal kıymeti ifade eden bir durum değil de teorik bir kategorize... Arkadaşların verdiği cevaplardaki genel kanaat doğrudur. Yıpranmamış, derli toplu, temiz bir nüsha ise çocuklarınıza, sevdiklerinize v.s. hediye, hatıra olur... Kütüphaneciyim. Eski kitaplarınız itinayla değerlendirilir:)
0
erdoyil
(27.04.20)
(7)

amerikada covid isyanları

dafuq
https://www.reddit.com/r/PublicFreakout/comments/g7ta2g/welcome_to_usa/https://www.reddit.com/r/Sacramento/comments/g7dhmz/can_you_cough_in_my_face/https://www.reddit.com/r/Trumpvirus/comments/g6hx94/maga_minions_the_dumbest_fucking_people_on_the/amerikalılar korona virüse inanmıyor ve kısıtlamaları
www.reddit.com
www.reddit.com
www.reddit.com

amerikalılar korona virüse inanmıyor ve kısıtlamaların kaldırılmasını istiyorlar.

bu konuda yorumlarınız nedir?

bence eleştiriler doğru olsa da olmasa da kısıtlamalar kalkacak çok yakında, ölen ölsün kalanlarla devam edelim demek zorunda kalacaklar
0
dafuq
(27.04.20)
Çomar her yerde çomar.
0
bahoho
(27.04.20)
Abd'de her telden adam var cidden ve bunlar genelde örgütlü oluyor. Yok düz dünyacılar yok bilmem ne komplo teoricileri vs. O yüzden şaşılacak bir şey yok.
0
mesa
(27.04.20)
Almanya'da bile eylem yapmışlar aynı sebepten görünce şok oldum. Tamam genç ve sağlıklı olunca ölme ihtimalin çok az ama bu herhangi birine bulaştırıp onu öldürmeyeceğin anlamına gelmiyor, hele bu hastalığı çoğu genç belirti göstermeden atlatırken.

ABD'de nerelerde karantina önlemi alınıyor, ciddi bir sokağa çıkma yasağı var mı bilmiyorum. Onlarda da klasik #stayathome muhabbetleri dönüyor vesaire. ABD'nin dünyanın diğer ülkelerinden daha az ekonomik hasar alarak bu süreci atlatacağı aşikar. Ama herkesin kafasında aynı soru, yaz geldi ve insanları daha ne kadar evde tutabiliriz? Şimdiden insanlar evde durmamaya başladı. Sonumuz hayrola
0
black holes in the sky
(27.04.20)
ABD'de ne hükümet ne de halkın çoğunluğu covid19 salgınına karşı Türkiye'deki duyarlılığa ve ciddiyete sahip değil. ABD'de hala iç hat uçuşları devam ediyor maske,dezenfektan ve test kiti sıkıntısına rağmen ABD genelinde sokağa çıkma yasağı uygulanmıyor. NYC dahil bir çok eyalette sosyal mesafe kuralına riayet edilmiyor. Geçenlerde Lasvegas belediye başkanı salgın sebebiyle günde en fazla 40 50 insan ölecek diye karantinanın gereksiz olduğunu ve kaldırılması gerektiği yönünde açıklama yaptı. Dünyanın en yüksek cari açığı ve dış borcuna sahip, ekonomisi Çin'e ve ortadoğu petrollerine bağımlı olan ABD'de işsizlik maaşına başvuranların sayısının 20 milyona yaklaşmış durumda. Öyle görülüyor ki gelişmekte olan ülkeler hızlı bir şekilde bu salgını atlatacak ABD ve batı avrupa ise tıpkı 2009 ekonomik krizinde olduğu gibi en fazla tahribata uğrayacaklar.
0
acebi
(27.04.20)
onlarin cok buyuk kismi zaten trump destekcileri, hani su vucuda dezenfektan enjekte etsek virusten kurtuluruz belki arastirilsin diyen adami destekliyorlar yani :) cok da seetmemek lazim, amerikalilarin ortalama zekasi da cok parlak degil ustelik cok cok daha kalabaliklar. comar her yerde comar +1
0
in vino veritas
(27.04.20)
trump'i, ona oy veren comarlari, silahla govde gosterisi yapan redneckleri gorunce umarim isyanlar karsilik bulur ve milyonlarca comar covid'le hayatini kaybeder cok guzel kapak olur. covid giderayak iceride ve disarida ne kadar varsa hepsini silip supursun. insallah dinimiz amin. hic humanist olamiycam bu konuda.
0
buenosdias
(27.04.20)
Amerika garip bir ülke. Özgürlük çok farklı bir kafada orada (sovereign citizen olayi bile çok net açıklıyor).
O sebepten onlara bunu yapamazsin sunu yapamazsin demek çok büyük olay.
Bu arada denildigi gibi bunu yapanlarin çoğu sağcı/cumhuriyetci kişiler. Yoksa ayni sekilde bu kurallara vs uyan hatta daha fazlasini isteyen bir suru insan var.
0
logisticsmanager
(27.04.20)
(4)

kıssadan hisse tarzı kitap tavsiyesi alınır

tabudeviren
yerli olur, yabancı olur, dini olur...örneğin:-----Yılan besleyen adam, çok sevdiği yılanının artık yemek yemediğini gördü. Ne yaparsa yapsın 2 metre boyuna ulaşan yılanı yemek yemiyordu. Duruma bir çare bulmak isteyen adam yılanını veterinere götürdü.Durumu veterinere anlattı ve veteriner ona : " Y
yerli olur, yabancı olur, dini olur...
örneğin:
-----
Yılan besleyen adam, çok sevdiği yılanının artık yemek yemediğini gördü. Ne yaparsa yapsın 2 metre boyuna ulaşan yılanı yemek yemiyordu. Duruma bir çare bulmak isteyen adam yılanını veterinere götürdü.

Durumu veterinere anlattı ve veteriner ona : " Yılan sana sık sık sarılıyor mu, yanında uyuyor mu? " Diye sordu. " Evet " diye yanıtladı . Durumu anlayan veteriner devam etti : " Bakın yılanınız hasta değil. Sizi yemeye hazırlanıyor, bu yüzden sık sık size sarılarak ne kadar büyümesi gerektiğini ölçüyor. Ve yemek yememesinin sebebi de sizin için midesinde yer açmak "

Etrafınızdaki yılanları iyi tanıyın. Bir insan size yakın davranıyorsa bu iyi niyetli olduğunu göstermez. İhanet daima kapıda olabilir...
-----

gibi..
0
tabudeviren
(26.04.20)
sabahattin ali-sırça köşk
0
anarsika
(26.04.20)
Selim Gündüzalp'in kitaplarına bakabilirsiniz.
0
black holes in the sky
(26.04.20)
Kitap değil ama sözlükteki derviş hikayeleri başlığı da bu açıdan başarılıdır
0
hocam fazla egon var mi
(26.04.20)
Satranç
0
kaset
(26.04.20)
(2)

bu sözü söyleyen filozof kim?

lideraydin
yıllar önce duymuştum, sanırım bir filozofun sözüydü. hatırladığım kadarıyla dönemin gençlerini eleştiriyordu. şimdiki gençler çok umursamaz, yeni nesil vurdumduymaz, bunlardan adam olmaz gibisinden.bu mantıkta bir söz söyleyen filozof var mı? varsa ismi nedir? teşekkürler.
yıllar önce duymuştum, sanırım bir filozofun sözüydü. hatırladığım kadarıyla dönemin gençlerini eleştiriyordu. şimdiki gençler çok umursamaz, yeni nesil vurdumduymaz, bunlardan adam olmaz gibisinden.
bu mantıkta bir söz söyleyen filozof var mı? varsa ismi nedir? teşekkürler.
0
lideraydin
(26.04.20)
muhtemelen aristo'yu kast ediyorsunuz. ancak bu minvalde başka filozofların da (sokrates de dahil) sözleri var. şuradan bazılarını görebilirsiniz: proto-knowledge.blogspot.com
0
minaxo
(26.04.20)
Sokrates'e atfedilen bir söz var ama onun da doğruluğu bilinmiyor. quoteinvestigator.com
0
black holes in the sky
(26.04.20)
(10)

İnsanlar niye dizi izliyor?

i ve been mistreated
Ayda yılda bir izleyenleri değil de bir diziyi bitirip öbürüne başlamayı, düzenli olarak izlemeyi bir hayat tarzı haline getirmiş olanları soruyorum. Ekşide dizi başlıklarında dizi tartışanları örneğin. Ben dizileri türk yabancı fark etmez hep birbirine benzer ve klişe buluyorum. dünyadaki insan hay
Ayda yılda bir izleyenleri değil de bir diziyi bitirip öbürüne başlamayı, düzenli olarak izlemeyi bir hayat tarzı haline getirmiş olanları soruyorum. Ekşide dizi başlıklarında dizi tartışanları örneğin.

Ben dizileri türk yabancı fark etmez hep birbirine benzer ve klişe buluyorum. dünyadaki insan hayatının belli gerçekleri hep aynı kaldığı için sanırım döne dolaşa hep aynı şeyi izliyormuşum gibi geliyor. Ondan pek konsantre olup izleyemiyorum.
0
i ve been mistreated
(25.04.20)
kesinlikle yanlış diziyi izliyorsun o zaman.

bir kere türk dizisi asla izlememeye çalış.

sonra sağlam dizilerden bir iki tanesini aç izlemeye çalış.

benim dizi kuralım 3 bölümdür. ilk 3 bölümde sararsa devam edilir. yoksa başkasına geç dizi mi yok?

dizi tavsiyesini buradan alabilirsin mesela.

game of thrones ile başlayabilirsin. daha izleyip de mest olmayan görmedim nedenini bilmiyorum. son sezona kadar keyifle gelirsin.
0
ozdek
(25.04.20)
bence de yanlış şeyleri izliyor olmalısınız.
ki zaten izleyemiyorum diyorsunuz.

insan hayatında belli gerçekler var, ama farklı seçimler yapan, bunlara farklı tepkiler veren insanları izlemek, diyaloglarını dinlemek, bakış açılarını görmek bazen ufuk açıcı olabiliyor.
insanların tartışması da bu yüzden oluyor genelde.

bir diziden hayatın anlamını çıkartmak ya da bunu beklemek saçma, ama "hep aynı şeyler" biraz yüzeysel kalan bir yaklaşım.

sürekli dizi üzerine dizi izlemek zorunda değilsiniz.
arada bir güzel bir şeyler izlemek de yeterince tatmin edici.
0
blatta hiberna
(26.04.20)
Seninle o kadar aynı fikirdeyim ki! Dizi izliyceğime çıkıp bi hava alırım ya da kahvemi alıp kitabımı okurum balkonda güneşte daha keyifli. Dizi/film fark etmez, izledikten sonra başım ağrıyor, gereksiz bi düşünce görüntü kirliliği oluşuyo beynimde. Rahatsız ediyor beni.
0
superfluid
(26.04.20)
Gereksiz bir eylem .
Diziyi hazırlayanlar izleyici kitlesini iyi analiz etmiş ki ekrana yapışıp kalıyorlar.
Genellemeyelim tani ama Dizi alışkanlığı olanlarda çoğu zaman denk geldiğim özellik ise üretmekten ve öğrenmeye çalışmaktan aciz, hazır ve popüler şeylere hemen konan ,detaylı düşünmeyenler oluyor.
0
Erva
(26.04.20)
"dünyadaki insan hayatının belli gerçekleri hep aynı kaldığı için sanırım döne dolaşa hep aynı şeyi izliyormuşum gibi geliyor."

roman okumak da aynı kategoride o zaman?
0
yeteramadenedimherseyi
(26.04.20)
ben de anlamiyorum. Film izlemeleri lazim. Hitchcock'u, Bergman'i tanimayan adamlar Netflixten son cikan diziyi izliyor, o kadar bolum diziye emek harcayacagina film izle cesit cesit. bir gun Akira Kurosawa dan Japon kulturunu tanirsin, baska gun amerikan ic savasi ile alakali bir fikrin olur, sonra Italyan yeni gercekciligi ile savas sonrasi Italyayi ogrenirsin, Notting hille, bridget joneslarla Londra atmosferi yasa, g.kore sinemasina dal falan. Lostcular nasil patladi, sonunu iyi baglayamamislar, hep sovuyordu mesela
0
freedonia
(26.04.20)
eğer mantık aranacaksa her şey saçma zaten. kardeş napak ölene kadar çalışsakta süper rahat bir hayat yaşıyamıyacağımız için dizi izlioz maç izlioz bira içioz işte yapıyoz bişeler.
0
mikahakkinen
(26.04.20)
Çünkü dizilerdeki karakterlere bağlanmayı seviyorum, bir süre sonra arkadaşımmış gibi hissetmeye başlıyorum, işte bunlar hep yalnızlık.
0
sta
(26.04.20)
Adam oturup bi hikayeyi baştan sona izleyemiyor bile, sonra gelip insanlar niye izliyor diye soruyor.
0
noluyo yaa
(26.04.20)
İyi yönetmenlerden örnek verenler olmuş, kimse bunları izlemek, şaşalı bir sinema kültürüne sahip olmak zorunda değil. Hayatın her alanında geçerli bu. Sizin sinemayı çok önemsemeniz ve usta işlerini takip etmeniz ve bu işlerin varlığı, herkesin bunlara aynı hassasiyetle yaklaşmasına sebep değil.

Geçen sene arka arkaya 3 tane çöp sitcom izlemiştim. 3 sezonu geçmiyordu, bölüm sayıları da çok değildi. Sırf evde oturmaktan ve can sıkıntısından izledim. Bu karantina günlerinde bir kere daha deneyimledim, benim için boş zamanımın tamamını yararlı şeylere vermek mümkün değil. Kafam almıyor ve bir yerden sonra odağımı kaybedip verim alamıyorum mesela. Böyle zamanlarda açıp dizi izliyorum bazen. Ne yararı oluyor? Kafam dağılıyor, dinleniyorum, eğleniyorum. Diziler, filmler ve romanlar insanların deneyimleyemedikleri şeyleri en azından izleyip empati kurabilmelerine, o hissi biraz olsun yaşamalarına sebep olur. Bu açığı tamamlamak, gerçek hayattan bir süreliğine uzaklaşmak gibi etkenler var.

Ayrıca herkesin boş vaktini doldurmak için farklı aktiviteleri var, sürekli dizi bitirmek bunlardan biri.
0
black holes in the sky
(26.04.20)
(11)

son zamanlarda kitap alışverişi

barisa
için hangi siteleri kullandınız? Uzun zamandır internet üzerinden alışveriş yapmıyorum da mağdur etmeyecek uygun fiyatlı site öneriniz nelerdir?
için hangi siteleri kullandınız? Uzun zamandır internet üzerinden alışveriş yapmıyorum da mağdur etmeyecek uygun fiyatlı site öneriniz nelerdir?
0
barisa
(25.04.20)
basılı kitap alacağım zaman en son babil.com u kullanmıştım.

gayet iyi ama 3D secure yoktu en son ama güncellenmiş olabilir.. Olmasa da gerçi sanal kartla öderseniz yine güvenli olur diye düşünüyorum.

ilgilenmişlerdi ve hızlıydı. bir de eşantiyon not defterlerini seviyorum.

eskiden idefix kullanıyordum beni kanser etti artık oraya bulaşmıyorum.
0
AlsterWasser
(25.04.20)
kitapyurdu. hem hizmet hem de fiyat açısından en iyisi bence.
0
candide
(25.04.20)
istanbul kitapçısı kullandım. fiyat makul. stokta olup olmadığını görebiliyorsun. direkt adet yazıyor.
0
tabudeviren
(25.04.20)
Kidega
0
fragile lady
(25.04.20)
Amazon,kidega,ilknokta
0
lumos
(25.04.20)
en hızlı amazon. fiyat kontrolü yapıp çekinmeden sipariş verebilirsin. idefix çok çok geç gönderiyor. babil ve istanbulkitapcisi da fiyat için bakılabilir. kitapyurdu da sıkıntılı biraz bu aralar
0
burya
(25.04.20)
Nadirkitap.com

Bu dönemde sahaflara özellikle destek olmaya çalışıyorum. Fiyatları uygun ve şimdiye kadar teslimatla ilgili hiç bir sorun yaşamadım.
0
fotrsapka
(25.04.20)
Hayvanlara yardim..ettigi icin son zamanlarda kitapkoala dan alisveris yaptim. Enpara kampanyasindan dolayi cok uzun bir sure her ay kidega kullandim, herhangi bi aksilik yaşamadım.
Babil i de protesto edip kullanmıyorum. Çok eskiden onu da kullanirdim.
Arada da odakitap kullaniyorum. Orada da herhangi bir sorun yaşamadım.
Kitapyurdu nu da protesto ediyorum. Kullanmiyorum. Ama iş yerinde kullananlar vat kargosal sorunlar yasiyorlar arada.
0
a perfect lie
(25.04.20)
Kitapyurdu +1
0
black holes in the sky
(25.04.20)
Kidega
0
unalub
(25.04.20)
Amazon 2 gunde getirdiler
0
paramolacak
(25.04.20)
(13)

İzlediğiniz ve hatrınızda kalan reklamlar

halen
Geçmişten bugüne sizde iyi ya da kötü yer etmiş ve aklınızda kalabilmiş reklamlar hangileri ? Sağlıklı günler
Geçmişten bugüne sizde iyi ya da kötü yer etmiş ve aklınızda kalabilmiş reklamlar hangileri ?

Sağlıklı günler
0
halen
(22.04.20)
tut şunun ucunu döşeyelim abi

www.youtube.com
0
AlsterWasser
(22.04.20)
akbank reklamı
www.youtube.com

nil karaibrahimgilli hazırkart reklamı
www.youtube.com

son dönemlerden, peak
www.youtube.com

cem yılmaz opet reklamı
www.youtube.com

cem yılmaz alaturka reklamı
www.youtube.com

25 yaşındayım, ilk bunlar geldi aklıma.
0
bos dusunce balonu
(22.04.20)
hakem golumuzu yedi Evin ana, gelin, gelin evin ananizin corbasindan icin
bir bilmecem var cocuklar cayda kahvaltida yenir ......
onlarin anlayisi forklii, kulturu forklii
macips her maca gidiyor her macta yeniyor

Cok vardi da bunlar aklima geldi bir cirpida olumlu olarak
7-8 yildir tv izlemiyorum, yeni donem yok hic aklimda
0
speedy
(22.04.20)
On yüz bin milyon baloncuk (ilk hali)
0
kisa
(22.04.20)
cola turka reklamı www.youtube.com

cem yılmaz telsim reklamı www.youtube.com

kemal sunal ekolay reklamı www.youtube.com
0
cekcekli
(22.04.20)
sheer driving pleasure www.youtube.com bu reklami cok basarili bulmustum zamaninda
0
exlibris
(22.04.20)
babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?
0
black holes in the sky
(22.04.20)
alo garanti
www.youtube.com

cep bank
www.youtube.com

cola turka
www.youtube.com

nil karaibrahimgil - özgür kız reklamları
0
hayirsiz
(23.04.20)
Fiat palio
youtu.be

(Bisikletli efsane reklam:))
0
kraltaci
(23.04.20)
Anadolu Sigorta-Street Fighter reklamı

www.youtube.com
0
nundu
(23.04.20)
aganiginaganigi

:)
0
bugisme
(23.04.20)
kemal sunal'lı e-kolay reklamları.
0
nothing in my way
(23.04.20)
Macar dansı eşliğinde, arabadan robota dönüşen (ya da tersi) Citroen reklamı.
0
pro9it9is9
(23.04.20)
(4)

Roman okurken neleri not aliyorsunuz?

ahm1
Okudugum tarih, bilim kitaplarindaki onemli bilgileri az cok not ettim. Son zamanlarda kitaplarin altini cizmeye de basladim ama romanlari hic not etmedim. Biri bana okudugum bir romani sorsa unutmus oluyorum, pek bir sey diyemiyorum. E o zaman o romani okumamin ne anlami kaldi, yani eger bana katmi
Okudugum tarih, bilim kitaplarindaki onemli bilgileri az cok not ettim. Son zamanlarda kitaplarin altini cizmeye de basladim ama romanlari hic not etmedim. Biri bana okudugum bir romani sorsa unutmus oluyorum, pek bir sey diyemiyorum. E o zaman o romani okumamin ne anlami kaldi, yani eger bana katmis oldugu seyi ben hatirlamiyorsam en nihayetinde bana bir sey katmamis oluyor, oyle mal gibi okuyup bitirmis oluyorum.

E insan da unutmak ile malul olduguna gore bence okumus oldugumuz kitaplarla ilgili not almak son derece onemli ama iste simdiye kadar almamanin pismanligini yasiyorum.

Not almaya baslayacakken sorayim dedim. Neleri not aliyorsunuz, not almaya nasil karar veriyorsunuz?
0
ahm1
(21.04.20)
ben genelde sevdiğim bölümlerin üzerini çiziyorum keçeli kalemle. Arada okuyorum tekrar o kısımları. Bir de bilmediğim kelimeler varsa ya da sadece kelime demeyeyim belki bilmediğim şarkı bilmediğim bir isim bilmediğim herhangi bir şey çıkarsa yine üzerini çizip kitap bittikten sonra internet üzerinden araştırma yapıyorum.
0
iyi olmayan gececi
(22.04.20)
Kitap üzerinde çalışacaksam romanlarda titizlikle not alıyorum. Ama onun dışında okuduğum her kitapta metinlerarası ilişkileri, göndermeleri bir daha gözümden kaçmasın ya da gönderme yapılan yere bakma amacıyla not alırım.

Ben genelde kitabın üstüne not alırım ya da küçük not defterlerine sadece o kitaba ilişkin notlar tutarım. Üzerinde ciddi çalışacaksam, önemli olayları sayfa sayfa not ederim ama bu çok kısa anahtar kelimeler halinde. Atıyorum, 39. sayfada Ahmet'e araba çarpıyor, gibi. Roman bittikten sonra daha büyük bir kağıda ya da Word dosyasına şema oluştururum, daireler halinde olayları veya karakterleri yazıp bağlantıları kurarım. Ama bunu sadece üzerinde çalışacağım romanlara yapıyorum.

Bence romanları unutmayı bu kadar dert etmeyin. Çünkü unuttuğunuz şeyler çok önemli değil. Ben de okuduğum çoğu kitabın karakterini aklımda tutamıyorum, bana mühim gelmiyor. Kitaptan ne anladığım çok daha önemli. 1984 kitabı için konuşayım, adını hatırladığım tek karakter Winston. Ama "Kestane ağacının altında sen beni sattın ben de seni." cümlesi ve kitaptaki daha birçok cümle aklımdan çıkmıyor. Kitabın neyi kast ettiğini de anlıyorum. Kitaptaki rejimin dayattığı belli başlı şeyler, kitapta insanların yapamadıkları ve neyi sınırlı olarak yapabildikleri gibi şeyler aklımda, bunlar bana yetiyor. Orwell'in neyi hedef aldığını da sezebiliyorum. Roman okumakla alakalı temel şey şu bence. Çoğu roman bir düşünceyi açıklamak için yazılmıyor mu zaten? Bizim edebiyat tarihimizde de romanın ağırlıklı yönü budur. Tanpınar'ın bence en iyi romanına bakalım, Huzur'da bile önemli diyebileceğimiz 2-3 olay vardır, başka da yoktur mesela. Biraz romanı şiirinde anlatmadığını anlatmak için kullanmıştır Tanpınar, onun da örneği. Neyse konudan çok uzaklaştım ama bence dert etmeyin romandaki olayları ya da karakterleri unutmayı. Asıl önemli olan o değil.
0
black holes in the sky
(22.04.20)
ben etkilendigim bir sozu ya da betimlemeyi not alirim. altini cizmeden kitap okuyamayangillerdenim :)
0
nefertarii
(22.04.20)
şu tespitin sıkıntılı:
"yani eger bana katmis oldugu seyi ben hatirlamiyorsam en nihayetinde bana bir sey katmamis oluyor"

1) edebiyat bir sanattır ve sanatın sana bir şey katmak gibi bir ülküsü yok. insanlar okumaktan hoşlandıkları için roman okur, bir şey öğrenmek için değil. ama edebiyat bir insana çok şey katabilir, öğretebilir (amacı bu olmasa bile).

2) romana dair bir şey hatırlamasan bile, roman sana çok şey katmış olabilir. edebiyat seni farklı şeyler düşünmeye, hissetmeye sevk eder. sana bir gerçekliğe dair yeni bir bakış açısı sunar. bunları yaşadığın, okuduğun an sana bir şey katmış olur. bunları bazen hatırlarsın, bazen de hatırlamazsın. edebiyat sana "kullanabileceğin" bir bilgi vermez. Kullanabileceğin bilgiler için bilimsel kitaplar ya da gazete okursun.

3) suç ve ceza'nın özetini kafanda tutmak, suç ve ceza'yı anladığını göstermez. bu yüzden alınacak notlar, keçeli kalemler falan boştur. romanın sana vereceği ya da senin ondan alacağın şey senin donanımın ve hayat tecrübenle ilgilidir.

Sorunun cevabı: romanlarda nadiren çok beğendiğim bazı lafları ya da pasajları deftere yazardım eskiden. yıllardır yapmıyorum bunu.
0
ebabil curnatasi
(22.04.20)
(3)

karantinada nasıl zaman geçiriyorsunuz?

antikadimag
westworld'e sardım. onu izliyorum.trtspor'da ve fifa'nın youtube kanalında eski maçlar oluyor. oturuyor 2 saat onları izliyorum.felsefe tarihi okuyorum. araştırıyorum. youtube'dan dersler izliyorum.siz nasıl zaman geçiriyorsunuz?
westworld'e sardım. onu izliyorum.
trtspor'da ve fifa'nın youtube kanalında eski maçlar oluyor. oturuyor 2 saat onları izliyorum.
felsefe tarihi okuyorum. araştırıyorum. youtube'dan dersler izliyorum.

siz nasıl zaman geçiriyorsunuz?
0
antikadimag
(21.04.20)
mubi'yi kullanmaya başladım ,oradan film izliyorum. arada netflix'e bakıyorum. cosmos ve westworld'ü takip ediyorum. kitap okuyorum. online eğitimle ilgileniyorum. spor yapıyorum. bunlarla günüm doluyor zaten.
0
sadakatsiz
(21.04.20)
Kitap okuyup film izlemekten gına geldi artık.

6k civarlarında bilgisayar bakıyorum fakat herkes salgın nedeniyle fiyatların olması gerekenden pahalı olduğunu düşünüyor, kazık yemek istemiyorum yoksa bilgisayara saracaktım zaten.
0
black holes in the sky
(21.04.20)
home office çalışıyorum. görüntülü toplantı yapmaktan kusma noktasına geldim, kulaklık kulağıma yapıştı. bir yandan yüksek lisans derslerine giriyorum o da online.. keşke bol bol nefliks izlicek zamanım olsaydı bok gibi karantina :(
0
barisa
(21.04.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.